ويكيبيديا

    "قالت أنّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu söyledi
        
    • olduğunu söylemişti
        
    • alıkoyulduğunu söylemişti
        
    Evet. Bana bir zarf gösterdi. İçinde avukatının imzalaması için hazırladığı evraklar olduğunu söyledi. Open Subtitles أجل، لقد أرتني مغلف، قالت أنّ بداخله ورقات من محاميها، وأنّها قد وقّعت
    Homoseksüellerin tedavi edilebileceğini, ...ben ona neden bunu isteyeceklerini sorduğumda ise, ...yaptıkları şeyin iğrenç olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنّ الشاذين يستحسن علاجهم و عندما سألتها لمذا تريدهم أن يعالجوا
    Benim zayıflığımın onun geçmişini bilmiyor oluşum olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنّ ضعفي يكمن في عدم معرفتي الكافية عن ماضيها
    Son müşterisi olduğunu söylemişti. Günün geri kalanını meditasyonla geçirecekti. Open Subtitles قالت أنّ لديها عميل آخر اليوم ولاحقاً ستقضي بعد ظهر اليوم في التأمل
    - Bilmiyorum, sadece içinde onun başına kötü bir şey geldiği yönünde bir his olduğunu söylemişti. Open Subtitles لا أعلم، قالت أنّ شعورًا غريبًا يراودها بأنّه في مشكلة.
    Amy, Molly'nin alıkoyulduğunu söylemişti. Open Subtitles (آمي) قالت أنّ (مولي) قدّ اُختُطفت.
    Eve dönmek için bir yolları olduğunu ama onları engelleyen biri olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنّ لديهنّ طريقةً للعودة لكنْ ثمّةَ شخصٌ يعترضهنّ
    - O da böyle dedi. Bunun ulusal güvenlik meselesi olduğunu söyledi sadece. Open Subtitles قالت أنّ كل ما أحتاج لمعرفته أنّ ذلك شأن الأمن القومي
    Yeni işinin tam da aradığı gibi bir iş olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنّ هذه الوظيفة الجديدة هي جلّ ما تحتاج إليه.
    Benim zayıflığımın onun geçmişini bilmiyor oluşum olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنّ ضعفي يكمن في عدم معرفتي الكافية عن ماضيها
    Ailesinin fakir birer çiftçi olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنّ عائلتها كانت مِنْ مزارعين فقراء
    Radyo George Washington'un karışık olduğunu söyledi ben de doğrudan Lincoln Tüneli'ne dalıverdim. Open Subtitles قناة "1010" الإذاعيّة قالت أنّ الجزء العلوي من الجسر مسدود، -لذا، مررتُ عبر نفق "لينكولن "
    Bunu teslim etmesinin önemli olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنّ من الضروريّ أن تسلمها.
    Bunu teslim etmesinin önemli olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنّ من الضروريّ أن تسلـّمها.
    Ama o kişinin, tanıdığını sandığı biri olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنّ شخصاً ما ليس... ما يدعو نفسه به
    Hatta kendisinin de terapisti olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت أنّ لديها طبيبةً نفسيّةً أيضاً.
    Sanırım adının Laurel olduğunu söyledi. Open Subtitles أعتقد أنّها قالت أنّ اسمها لورال
    Adının Vicky Roberts olduğunu söylemişti. Kız arkadaşımı kaçıran kadın. Open Subtitles قالت أنّ اسمها (فيكي روبرتس) و هي من اختطفتْ صديقتي
    Arka tarafta babasının atölyesinin olduğunu söylemişti. Open Subtitles قالت أنّ ورشة أباها بالجزء الخلفي هنا.
    Üç saatimiz olduğunu söylemişti. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}.قالت أنّ أمامَنا 3 ساعاتٍ
    Amy, Molly'nin alıkoyulduğunu söylemişti. Open Subtitles (آمي) قالت أنّ (مولي) قدّ اُختُطفت.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد