Polis lavaboyu yeniden hizmete açabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | الشرطة قالت بأننا يمكننا إرجاع الحمام للخدمة. |
Düğünümüzün masraflarını karşılamak için kullanabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | قالت بأننا قد نستفيد منها لدفع مصاريف زفافنا |
Polis bize bir zarar gelmediği için şanslı olduğumuzu söyledi. | Open Subtitles | الشرطه قالت بأننا كنا محظوظين كوننا لم نتأذى |
Wagner'i otelden otobüse kadar takip ettiğini adama silah doğrultup "Bir kaç durak sonra ineceğiz." dediğini söyledi. | Open Subtitles | اذا هي قالت بأنها تبعته من الفندق الى الحافلة وضعت مسدس على جانبه و قالت بأننا |
Bana engellendiğimizi söyledi, bu yüzden hiç iletişim kurulamıyormuş. Nedenini bilmiyor. | Open Subtitles | لقد قالت بأننا معزولين لهذا لا يوجد إتصال ، هي لا تعرف السبب |
Yanlış birşey olduğu için örtbas edemeyeceğimizi söyledi. | Open Subtitles | لقد... لقد قالت بأننا لا يمكننا إخفاء الأمر لأنه سيكون تصرفاً خاطئاً |
Erin kaçıramayacağımızı söyledi. | Open Subtitles | إيرين قالت بأننا لا يمكن أن نخطئها |
Bette burada ne zaman istersek yüzebileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | (بيت) قالت بأننا نستطيع أن نسبح هنا أي وقت نشاء. |
Yakın olduğumuzu mu söyledi? | Open Subtitles | قالت بأننا مقربان؟ |
- Ne dedi? - Ormandaki tek suyun nehir olduğunu söyledi. Bunu bir gün bilmemiz gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | " (الماء الوحيد في الغابة هو النهر (ريفر" و قالت بأننا سنحتاج أن نعلم هذا في أحد الأيام |
GJ başka bir şeye izin vermiyor çünkü evcilik oynayacağımızı söyledi. | Open Subtitles | (امم جيجي لن تسمح بأي أمر آخر، لأنها قالت بأننا سنمثّل ( هاوس |
Rosamund Teyze onun yanında kalabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | العمة (روزاموند) قالت بأننا يمكن أن نمكث معها. |
Senin içinde uygunsa anne Kim teyze, yeni evine gelebileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | أمي, أذا سمحتِ لنا العمة (كيم) قالت بأننا نستطيع أن نأتي ونزوركِ في بيتك الجديد |
- Bo buraya, ona yardım etmeye geldiğimizi söyledi. - Evet. Ne duruyorsunuz? | Open Subtitles | (بو) قالت بأننا هنا لمساعدته ساعده إذاً |