"قال أنهُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• söyledi
• söylemişti

Onu tanımlayacak bir şey söylemedi. İngiliz aksanı olduğunu söyledi.
ليس بالوصف الذي يقودنا لمعرفته قال أنهُ يتحدث بلكنة بريطانية

Ayrıca kuşu almak için sizi oyuna getirdiğini de söyledi.
نعم. هو أيضاً قال أنهُ خدعك لكي تبيع الطائِر لي.

Seni 10 saniye kadar oyunda gördüğünü söyledi.
لقد قال أنهُ رآك فى المسرحية لمدة عشر ثواني

Ayrıca birisi, bu bina benim olursa bana bakacağını söylemişti.
شخص ٌما قال أنهُ سوف ينظر إليّ إذا كان على الأقل هذا المكان لي

Cüzdanını çöpe atarken yanlışlıkla onu da attığını söylemişti.
لقد قال أنهُ قام برميها بالخطأ بينما كان يرمي نفاية من محفظته

Bir dahaki seferde beni arayacağını söyledi.
و قال أنهُ سيتصل بي المرة القادمة التي سيذهب بها

Bir daha bu ladar ucuz kurtulamayacağını ve kızlarının da peşine düşeceğini söyledi.
قال أنهُ لن يتساهل المره القادمة وأنّه سيسعي خلف إبنتهم أيضاً

Mesleki hayatında hiç karşılaşmadığı vakalara şahit olduğunu söyledi.
لقد قال أنهُ رأي أشياءاً لم يرها من قبل طوال سيرتهُ الطبيّة بالكامل.

Birisi onun için kovboy dedi, öteki de homo olduğunu söyledi.
أحدهم قال بأنها راعي البقر والآخر قال أنهُ شاذ

Çıkarma başlamadan önce feneri güvenliğe alıp işaret fişeği atacağını söyledi.
قال أنهُ سيطلق شعلةً ضوئية حالما .يتمّ تأمين موقع الإرساء على الشاطئ

Ama Maity güçlü takım arkadaşları getireceğini söyledi.
لكن مايتي قال أنهُ سوف يُحضر ...بعض اللاعبين الأقوياء

Peder Kilden ayinlerden birine gelirsen iyi olacağını söyledi.
الأب "كيلدين" قال أنهُ يود رؤيتك في المرهـ المقبلة

Silah sesi duyduğunu söyledi.
و قال أنهُ سمع صوت إطلاقة نارية

Doktor bir gün içinde 43 hastaya baktığını söyledi.
الطبيب قال أنهُ رأي 43 مريضاً فى يومِاً واحد!

- Sana bir şey olduğunda Finn'le ilgilenmek istediğini söyledi. - Hayır, hayır.
لقد قال أنهُ يريد العناية بـ ( فين ) إذا حدثّ لكَ شيئاً.

Anılar sayesinde güçlenebileceğimi söylemişti.
قال أنهُ يمكنني استمداد القوّة من الذكريات

David, silah sesine hemen tepki verdiğini söylemişti, değil mi?
حسنا "ديفيد" قال أنهُ استجاب لصوت طلق ناري, صحيح؟

Ahmed onların iptal ettiğini söylemişti, değil mi?
أحمد" قال أنهُ ألغى معهم ، صحيح ؟" أجل

Uzun bir yolculuğa çıkacağını söylemişti.
قال أنهُ في خضم سفرٍ طويل

Tribeca'da bir tiyatro satın aldığını söylemişti.
كانَ إحدى الناجين الأربعة من الطائرة قال أنهُ سيشتري مسرحاً بـ (تريبيكا)