Sam Gold'un sözlüğünde "özür"e yer yok. Sen bu işi halledene kadar ikimiz de yaşayan ölüleriz. Anladın mı? | Open Subtitles | كلمة عذر ليست موجودة في قاموس سام نحن موتى و أنت من وضعني في ذلك الموقف أتفهم ذلك ؟ |
Korku, korkmak, korku hali, bunlar Boris'in sözlüğünde yoktur. | Open Subtitles | الخوف، أنت تكون خائفاً، مرعوب هذه الكلمات ليس في قاموس بوريس أنا رجل ألفا |
sözlüğe bakmaya gerek kalmadan bunları anlaman çok güzel. | Open Subtitles | من الجميل أن تفهم هذه الأمور بدون جلب قاموس |
Ve umarım şu an burada Oxford İngilizce Sözlüğü'nden birisi vardır çünkü sonra o kişiyle konuşmak istiyorum. | TED | وآمل أن يكون هنا شخص ما من قاموس أوكسفورد الإنكليزية ، لأنني أريد أن أتحدث إليك في وقت لاحق. |
- İngilizcedir bilesin. - Ağabeyimin sözlüğünü de alacağım. | Open Subtitles | ـ إنها ليست باللغة اليابانية ـ لا بأس، لديّ قاموس |
Benim oldukça iyi bir Fransızca sözlüğüm var onun içinde bu kesinlikle yer almıyor. | Open Subtitles | حسنا، لدي قاموس اللغة الفرنسية جيد جدا وهذا هو بالتأكيد ليس في هناك. |
Walker'ın sözlüğünde "işbirliği"nin olmadığını göz önüne alırsak tabii. | Open Subtitles | برؤية أن التعاون لم يكن كلمةً في قاموس الآنسة |
Taiyu sözlüğünde, arkadaşlığın anlamı koşulsuz bağlılıktır. | Open Subtitles | في قاموس تايوو، الصديق يعني ولاء بلا شروط. |
Sorun ne bilmiyorum ama sizi temin ederim ki "imkansız" kelimesi Matuschek ve Ortakları'nın sözlüğünde bulunmaz. | Open Subtitles | إننى لا أعرف ما هى المشكلة و لكنى أؤكد لك أن كلمة مستحيل ليست فى قاموس شركة " ماتوتشيك" |
Bilmiyorum sözlüğe baksana | Open Subtitles | لا أعلم أنت الخبير دعنى أخمن أهو قاموس عالمى؟ ؟ |
Umuyorum ki, bakterilerin birbirleriyle konuştuğunu, kimyasal sözcükler kullandıklarını, ve yeni yeni öğrenmeye başladığımız üzere, oldukça karmaşık bir kimyasal sözlüğe sahip olduklarını düşünüyorsunuzdur. | TED | ما أرجو ان تفكرو به، هو ان البكتيريا تتكلم مع بعضها البعض تستخدم مواد كيميائية ككلمات ولديها قاموس لغوي كيميائي معقد للغاية والذي بدأنا حاليا بدراسته و فهمه |
Sen bir çeşit Kriptonca - İngilizce sözlüğe sahip değil miydin? | Open Subtitles | أعني ؛ ألا يمكنك ان تحصل على قاموس انجليزي-كريبتوني |
Webster Sözlüğü yüzde 99.9 doğru olsaydı 470 yanlış yazılmış kelimeye sahip olacaktı. | TED | أو، لو كان قاموس ويبستر صحيحًا بنسبة 99.9 فقط، سيحتوي وقتها على 470 كلمة بها خطأ إملائي. |
Doktor Johnson Sözlüğü'nün bu kopyasını en iyi dileklerimizle kabul edin. | Open Subtitles | خذي هذه النسخة من قاموس دكتور "جونسون" كعلامة على أمنياتنا الطيبة |
Kafiye sözlüğünü ne diye aldım ona? | Open Subtitles | لم اشتريت لها قاموس النظم هذا؟ |
Yukarıda sözlüğüm var. | Open Subtitles | لدي قاموس بالأعلى |
Ergenlik gibi, anneliğe geçiş de bir hastalık değildir, ama tıbbi Sözlükte sözü geçmediğinden ve doktorlar insanları bu konuda eğitmediklerinden çok daha ciddi bir durumla karıştırılıyor: doğum sonrası depresyonu. | TED | والتأمم ليس مرضًا مثله مثل المراهقة، لكن بما أنه ليس في قاموس الكلمات الطبية، فالأطباء لا يعلمون الناس عنه، ويتم الخلط بينه وبين حالة أكثر خطورة تسمى اكتئاب ما بعد الولادة. |
Seni anlamayı... ..kolaylaştıran bir sözlüğün var mı? | Open Subtitles | هل لديك قاموس.. .. الأمر الذي يجعلك تفهم بسهولة |
Yani, kağıt sözlükler hala olacak, fakat en çok tercih edilen sözlük tipi olmayacak. | TED | أتعرفون , مازال وسوف يكون هناك قواميس ورقية , لكنها لن تكون قاموس مهم . |
İşim o kadar kişisel ve o kadar garip ki kendi sözlüğümü yaratmak durumunda kalıyorum. | TED | عملي شخصي جدا وغريب جدا لدرجة أنه يتحتم على ابتكار قاموس له |
Ne, Göğüs sözlüğüne filan mı bakıyorsun? | Open Subtitles | هل تتعلم المصطلحات من قاموس النهود؟ |
Bu Oxford Online İngilizce Sözlüğü, en iyi online sözlüklerden biri. | TED | هذا قاموس أوكسفورد على الإنترنت , واحد من أحسن القواميس على الإنترنت . |
Bu kanserdeki genlerin sekanlamasını (dizilimini) yapma fikri, böylece bize yeni bir sözlük, tarif etmemiz için yeni sözcükler verecekler. | TED | و يرتكز على فكرة تسلسل جميع جينات السرطان كم أنه يمدنا بمعجم و قاموس جديد لوصف السرطان |