"قامَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yaptığı
• yapmış
• pişirdi

- Neden yaptığı ne yaptığı kadar önemli değil.
ابتِكاري الطَريقَة التي قامَ بِها ليسَت مُهِمَة بقَدرِ ما فَعَلَه

Ama sonradan savcılıkla yaptığı görüşmede hikâyeye birden bir fener ekleniyor.
فقط لاحقاً أمامَ النائِب العام قامَ بإضافة المصباح إلى قِصتِه

Daniel bir karavandan ya da yaptığı bir şeyden bahsetti mi?
أذكرَ (دانيال)أيّ شيءٍ بشأنِ مقطورة، أيّ شيءٍ قد قامَ بهِ هُنالِك؟

Hem söylediğini gerçekten yapmış olsa bile, yine de hala şiddete meyilli.
حتى و لو قامَ بما قالَ أنهُ قامَ بِه ما زالَ مَيالاً للعُنف

Çünkü burada Kral ne yapmış, ne zaman yapmış ne zaman yapmış, kiminle...
ماعمله الملك و متى عمله لماذا قام بذلك و أين ..قامَ بِه

Şöyle bir son dakika haberi: ''Bozuk robot akşam yemeği için kediyi pişirdi.''
في الواقع، سينتهي الأمرُ هكذا: "روبوتٌ مختلٌّ قامَ بطبخِ قطّة المنزلِ على العشاء"

Siz zavallılardan kaç tanesi, okul saatinde çıplak olarak işi pişirdi?
كم من منك قامَ مصّاصونُ به أثناء a يوم مدرسةِ عارياً؟

Şu üzerinde imzası olan, sayı yaptığı beyzbol topunu buldum.
وجدتُ... الكرة الخاصة به التي قامَ بتوقِيعِها.

Frank'in yaptığı son telefon görüşmesi Bay Snow'laymış.
آخر مكالمة قامَ بها (فرانك) كانت مع شخص يدعى السيد (سنو)

Penders'ın yaptığı utanç verici,
منَ المُؤسف ما قامَ بهِ (بيندَرز)

Capote'nin Soğuk Kanlı'da yaptığı gibi.
الطريقة التي قامَ بها (كابوتي) بدم بارد

Çalışma odasından başladık çünkü eve giren de öyle yapmış.
لقد قررنا أن نبدأ بحثنا في المكتب لأنَّ هذا ما قامَ بهِ الدخلاء هل من حظٍ حالفكما؟

Çok kötü bir şey yapmış zamanında ve bunun cezasını çekecek.
لقد قامَ بفعلٍ شنيع، وسيدفع ثمن ذلك

Orochimaru-sama onları bulup üzerlerinde bir takım deneyler yapmış.
أورتشيمارو] هو من أكتشفهم]. ويبدو بأنهُ قامَ بتجارب على أجسادهم.

Siz zavallılardan kaç tanesi, okul saatinde işi pişirdi?
كم من منك مصّاصون عِنْدَهُمْ قامَ به أثناء a يوم مدرسةِ؟

Kaç taneniz, böyle bir gezi esnasında işi pişirdi?
كم من منك مصّاصون عِنْدَهُمْ قامَ به أثناء a سفرة ميدانية؟