"قام بوضع" - ترجمة من عربي إلى تركي

• koydu
• yerleştirmiş
• koymuştu
• koymuş

Deli olmadığım sürece, onu yoldan çıkartmak için yola bir şeyler koydu.
ستقولي بأني مجنون، لقد قام بوضع شيء على الطريق لجعلها تنحرف عنه

- Bir gözüme bir kaşık diğer gözüme bir kaşık koydu.
لقد قام بوضع العازل بالعين الأولى و العازل في العين الأخرى

Ve o ellerini bacaklarıma koydu ve bende direksyonu aldım.
ومن ثم قام بوضع يده على ساقي قتشبثت بعجلة القيادة

Tramvaydaydık, kalabalıktı ve çantama bir not yerleştirmiş.
كنا في باص مزدحم، و قام بوضع ورقة في حقيبة يدي

Her şehri geldikleri gezegenlere uygun şekilde yerleştirmiş.
قام بوضع كل مدينة أخذها طبقاً للكوكب القادمة منه.

Bu kuralı insanlar 16 yaşında evlendiği zaman koymuştu.
قام بوضع ذلك القانون للأشخاص الذين يتزوجون في ال16.

Yakalanırsa, sigorta olsun diye saçını kulübeye koymuş.
قام بوضع شعرها بالكابينة كضمان فى حالة ما تم القبض عليه

Bir nokta, oraya bir kus koydu, ve butun havayi disari pompaladi, ve kus oldu. Ve o "hmmm..." dedi
أمر واحد، لقد قام بوضع طائر هنالك، ثم أفرغه من الهواء، فمات الطائر. وهكذا قال، همم

Puro bitince izmariti de küllerin yanına koydu ve çıkan ağırlığı içilmemiş sigaranın ağırlığından çıkardı.
عندما اِنتهى، قام بوضع موضع ماتبقى مع الرماد و قام بوزن ما كانَ هناك ثم طرح الرقم الناتج ..

Ve o görmedi. Böylece bir tabela daha koydu.
لكنها لم تلاحظها ولهذا قام بوضع علامه اخرى

İsmimi Kadeh'in içine onlardan biri mi koydu?
أتعتقد أن أحدهم هو من قام بوضع إسمى فى الكأس ؟

Onu izlediğimiz süre içinde tüm eşyalarını karton kutulara koydu, avukatına ve dört bankaya uğradı.
خلال مراقبتنا له قام بوضع مقتنياته في صناديق زار مكتب محاميه و 4 مصارف

Hastanedeyken kapımın altına biri bir zarf koydu.
أحدهم قام بوضع مظروف تحت بابي حينما كنت في المشفى

Arnie, sırf karısı onu sinir ediyor diye koydu bence.
آرني فقط من قام بوضع ذلك هناك ، أظن لأن زوجته تقوده للجنون

O ot için genelde "Tanrım, bunu kim koydu buraya?" denmez mi?
مثلما في ، يا إلهي،من قام بوضع هذا هناك؟

Çentiklerin birinin arkasına bir ışık demeti koydu.
قام بوضع شعلة خلف واحدة من هذه الشقوق.

Cihazın üstüne bir izleyici yerleştirmiş. Yine de garanti saymıyoruz.
قام بوضع أداة تعقب على جهاز التجاوز، ونحن لا نعتبر كلّ شيء مسلّماً به.

Birisi bilerek kan damlalarını yerleştirmiş gibi.
يبد و أن شخص ما قد قام بوضع قطرات الدم عمدا

Birileri parmak izlerini altınlara yerleştirmiş olabilir.
شحص ما ربما قام بوضع بصماته على الذهب

Bir tanesi annesinin kafasının içine... yılan koymuştu.
و أحدهم قام بوضع أفعى فى رأس والدته

Ama bilirsin, birkaç sene önce New Jersey'de bir olay olmuştu bir genç anne ve babasının buzlu çayına antifriz koymuştu.
لكن تعرف بأنه كانت هناك قضية في "نيو جيرسي" قبل بضع سنوات فتى في سن المراهقة قام بوضع مضاد للتجمد في الشاي المثلج الخاص بوالديه

Evet, koltuğunu geri koymuş, değil mi?
اوه نعم .. لقد قام بوضع كرسيك مجدداً ؟ اليس ذلك