ويكيبيديا

    "قبعته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şapkasını
        
    • şapkası
        
    • şapka
        
    • şapkasına
        
    • şapkasının
        
    • şapkasında
        
    • beresini
        
    • kaskının
        
    • Şapkasız
        
    • şapkasıyla
        
    • şapkasından
        
    Biliyor musunuz, asansöre binince şapkasını çıkaran sizde başka biri yok. Open Subtitles كما تعرف، أنت الوحيد الذي يرفع قبعته عند الولوج إلى المصعد
    Her 4 Temmuz'da şapkasını ve yağmurluğunu alır kancasını bileler vahşice saldırır. Open Subtitles في كل مره بالرابع من تموز يرتدي قبعته ومعطفه ويحد من خطافه
    Köşelerde yüzünü gizlemek için, şapkasını nasıl çeviriyor, görüyor musunuz? Open Subtitles أترون كيف يحرك قبعته و هو يستدير لليمين ليخفي وجهه؟
    Savaş meydanında şapkası 50,000 kişiye bedel. Ama centilmen değil. Open Subtitles فى ميدان المعركة قبعته تساوى خمسين ألف رجل لكنه ليس رجل محترم
    Bir işe yaramaz diyorum. - şapka onun mu acaba? Open Subtitles مازلت أراه إجراء عابث لا نعرف ما إن كانت قبعته أصلاَ
    İsveçli daha yavaş olsaydı kuşlar şapkasına yuva yapacaktı. Open Subtitles إذا السويدي أبطأ قليلاً ، لعششت الطيور في قبعته
    şapkasının kenarlarına kibrit bile tutturup onları ateşledi, böylece gemisi saldırıya hazır olduğunda bunlar tehditkâr bir şekilde cızırdadılar. TED حتى أنه ألصق أعواد الثقاب حول حواف قبعته وأشعلها، لذا تتوهج مهددة عندما تأخذ السفينة وضعية الهجوم.
    şapkasını normalden iki santimetre daha aşağı çekmişti. Ve sekiz saniye içinde iki kez arkasını kolaçan etti. - Haklısın. Open Subtitles كانت قبعته مسحوبة إلى الأسفل ومنخفضة بإنش عن المعتاد ونظر إلى خلفه مرتين خلال ثمان ثواني أنت محق،هذا غير إعتيادي
    Kendi şapkasını yanlış söylemiş oluyor ama önemli değil, çünkü toplamda bir yanlışa izin var. TED وبالرغم من أنّ إجابته عن لون قبعته ستكون خاطئة ولكن لا مشكلة، مادام لديكم فرصة تقديم إجابة واحدة خاطئة بالمجمل.
    Tanıdığım bir adam vardı, tamamen soyunana dek şapkasını çıkarmazdı. Open Subtitles ذات مرة عرفت شخص يظل مرتديا قبعته حتى يخلع كل ملابسه
    Hayır, tanıtımımıza eklenecek şey yok ama şapkasını hatırlıyor. Open Subtitles لا,انها لاتستطيع ان تُضيف شيئا على ما لدينا من اوصافه, ولكنها تتذكر قبعته,
    Ona "Seni iyi gördüm." der, şapkasını alırdım Sonra onu buraya getirirdim. Open Subtitles سوف أحييه وأساله عن حاله هو ينظر و هكذا, و... آخذ قبعته.
    şapkasını ve paltosunu giydi, evden ayrıldı. Open Subtitles يجب أن ترى هذه الكدمة على ساقى وبعدها ارتدى قبعته ومعطفه ثم خرج
    Süvari değilmiş, ama bir tarafındaki kaşının civarının... daha açık renk olmasından anladığımız kadarıyla şapkasını yan takıyormuş. Open Subtitles وليس يتمتع بخطوات سلاح الفرسان الواسعة, ولكنه كان يرتدى قبعته على جانب واحد كما يظهر من الجلد الفاتح
    Telefonu kullanmayı bekliyordum ki telefonu kullanan adam şapkasını şu şekilde yatırdı. Open Subtitles أنا انتظر دوري للهاتف والشاب ينتظر دوره أيضاً فرفع قبعته هكذا
    Koltuğun üzerindeki şapkasını ve camdaki kanını görüyor musun? Open Subtitles أترون قبعته على الأريكة وما يبدو دماءه على النافذة؟
    ...birden kıvırçık saçlı, başında şapkası olan, çok yakışıklı bir adam belirdi. Open Subtitles حينها ظهر ذلك الرجل الوسيم بشعره الاسود المجعد تحت قبعته رجل وسيم جداً
    Kaybolan adamın ayakkabıları ortaya çıkabilir veya şapkası, hatta askısı. Open Subtitles حذاء رجل مفقود قد يظهر، او قبعته
    Şu Beetle Bailey. Hep şapka takıp numara yapıyor. Open Subtitles إنه دائما دائما يرتدى قبعته ويفعل هذه الأشياء
    Ben evde hapisken şapkasına kamera takıp evdeki gözüm kulağım olsun diye bu adamı tuttum. Open Subtitles استأجرت هذا الشخص ليرتدي كاميرا في قبعته حتى يكون عيني و أذني بينما أنا عالق في هذا المنزل
    Bir adamın şapkasının saklanarak nasıl iktidarsız yapılacağını ben keşfettim. Open Subtitles أنا أول من أكتشف كيف يمكن أن تجعل من الرجل عاجزا عندما تخبأ قبعته.
    Deneyimli bir ayı acil durumlar için şapkasında daima marmelatlı sandviç taşır. Open Subtitles الدبّ الحكيم، دوماً يبقي شطيرة المربى في قبعته في حالة طوارئ
    Oraya gidecek adama beresini verip o siktiri boktan müziği kapatacaksın. Open Subtitles سوف تذهب الى هناك وتعيد للرجل قبعته وايضا سوف تقفل ذلك القرف.
    Super Zamk'in reklamına bayılırım. Hani adam kaskının üstüne zamk sürer kafasına takıp kirişe yapıştırır ve havada asılı kalır. Open Subtitles أحب الاعلان الذي يقوم شخص بوضعه في قبعته ويلصق رأسه بالقبعة ويعلق رأسه فيها
    Şapkasız düşünemez. Open Subtitles لا يمكنه التفكير من دون قبعته
    Zoey'i her gördüğünde kaş göz yapıp şapkasıyla selam verirdi. Open Subtitles دايماً يغمز ويخلع قبعته حين يراها
    Bana şapkasından tavşan çıkaracak bir sihirbazmışım gibi bakıyorsun. Open Subtitles أنت تنظر إلي كما لو أنني ساحر سيسحب أرنبا من قبعته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد