Seçimlerden bir hafta önce bir kaynağım bana rüşvetçilik gösteren belgeler gönderdi. | Open Subtitles | قبل إسبوع من بدأ الإنتخابات، أحد مصادري أرسل لي وثائق تدينه بالرشوة |
Eğer bir hafta önce onu öldürseydin, diskin kopyasını yapamazdı. | Open Subtitles | لو كنت قتلتها قبل إسبوع , ما كانت لتنسخ هذه النسخة. |
Bundan böyle, konuşmayı yayından bir hafta önce alacağız, böylece hepimiz gözden geçirebileceğiz. | Open Subtitles | في المستقبل، سوف نستلم النصّ قبل إسبوع من وقت البثّ، لنتمكن جميعاً من إجراء التنقيحات. |
Yani ayrıca bir hafta önce kimse DTÖ'nün ne olduğunu bilmiyordu değil mi? | Open Subtitles | بجانب أنه قبل إسبوع لم يكن أحد يعرف ما هى حقيقة منظمة التجارة العالمية |
Bir hafta önce dönmüş olması gerekiyordu, ve nerede olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | كان يجب أن يعود قبل إسبوع ولا أعرف أين هو |
Muhtemelen benimdir. Bir hafta önce oradaydım. | Open Subtitles | أعني، المفصل على الارجح لي مثل، قبل إسبوع |
Örneğin, bir hafta önce, size parfümünüzün ne kadar kötü koktuğunu söyleyeceğimi düşünsem, çok kötü olurdum. | Open Subtitles | مثلاً قبل إسبوع أنا لن أكون مرتاحاً لأخبركِ أن عطركِ لاذعٌ جداً |
Buraya taşınmadan 1 hafta önce beni hastane lobisinde terk eden demek istiyorsun? | Open Subtitles | الذي هجرني في استقبال مستشفى قبل إسبوع من انتقالي الى هنا؟ لا، أنا لااريد الحديث عنه |
Adam Kemper kaybolmadan bir hafta önce, ailesi evlerini dumanla dezenfekte ettirmiş. | Open Subtitles | عائلة آدم كيمبر قد دخنوا منزلهم فقط قبل إسبوع من إختفائه |
Sen de bana bunu şimdi, kitap yayınlanmadan 1 hafta önce mi söylüyorsun? | Open Subtitles | و أنت تخبرني بهذا الآن قبل إسبوع واحد من صدور الكتاب |
Bir hafta önce, elimde bir ton balığı sandviçiyle, uçağa binmek için sırada bekliyordum. | Open Subtitles | قبل إسبوع , كنت واقف في الطابور , أحمل ساندويتش تونة يتهاتفون من أجل "إيزي جيت". 88 00: |
Bir hafta önce başkentte başlayan insan avı dün Gary Soneji'nin ölümüyle son bulmuş oldu. | Open Subtitles | المطاردة التي بدأت قبل إسبوع في العاصمة... أفضت إلى نهاية عنيفة أمس... بموت غاري سونجى |
Bir hafta önce hizmetçiler ortadan kayboldu. | Open Subtitles | منذ أن إختفوا الخدم تقريبا قبل إسبوع |
Dolapta bir hafta önce pazardan kalma yemek var. | Open Subtitles | l له البواخر في الثلاجة من قبل إسبوع الأحد. |
15 dakikadır göğüs ağrısı, bir hafta önce kalp krizinden yatmış. | Open Subtitles | ألم صدر، دخل المستشفى قبل إسبوع مع مال |
O şeyi bir hafta önce çıkardık. | Open Subtitles | ونحن رفعنا ذلك الشيئ قبل إسبوع |
Bir hafta önce Sigortacılarla mahkeme dışı görüşme sırasında. | Open Subtitles | كان قبل إسبوع من تحكيم شركة التأمين |
Daha bir hafta önce evlat edindik, yeni yeni onu tanımaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | تبنّيناها قبل إسبوع نحاول فقط معرفتها. |
BİR hafta önce Büyük bir avukat ve bir dosttu. | Open Subtitles | كان محامي عظيم قبل إسبوع وصديق |
Ne felaket ama. Üstelik açılış gecesine sadece bir hafta kala. | Open Subtitles | يالها من كارثة . إنها قبل إسبوع من ليلة الإفتتاح |
Öğrendik ki takım bir hafta kadar önce alınmış. | Open Subtitles | البزة أستلمت قبل إسبوع. |