Daha önce nerede gördüğümü biliyorsun. Kim'in Nesne ile ilgili araştırmasında. | Open Subtitles | انت تعلم اين رأيت هذا من قبل, في معمل كيم للاداة |
Tamam, bu işareti Daha önce avcılık kulübünde de gördüm. | Open Subtitles | حسناً، لقد رأيت تلك العلامة من قبل في نادي الصيد |
Bilginiz olsun, Daha önce hiç ıslak tişört yarışmasına katılmadım. | Open Subtitles | للمعرفة فقط لم أدخل من قبل في مسابقة التيشرت المبتل |
Biliyor musun, Daha önce de görüştük biz, tam olarak bu odada hem de. | Open Subtitles | أتعرف؟ ، لقد تقابلنا من قبل في هذه الغرفة |
Yüzünü Daha önce bir yerde görmüştüm. Aferin kızıma. | Open Subtitles | رأيك هذا الوجه من قبل في مكان ما يالك من جميلة |
Hayatım boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştım. Ciddi misin? | Open Subtitles | لم أكن في مثل هذه السعادة من قبل في حياتي |
Çünkü bu adamı Daha önce hiç görmedim. Bir kez bile. | Open Subtitles | لأني لم أرى هذا الشخص من قبل في حياتي، ولا مرة؟ |
Daha önce bunu nasıl etkili kullanabileceğimizi hiç düşünmemiştik. | TED | لكننا لم نُفكر من قبل في كيفية استغلالنا لذلك بأقصى درجة ممكنة |
Gördüğümüz şeylerin hepsi iyi ve güzel, fakat tabii ki, dünyada Daha önce görmediğiniz birçok şeyle karşılaşıyorsunuz. Sonuçta birkaç ay önce, | TED | الآن، تعتبرالأشياء التي شاهدناها جيد ونافعة، لكن، توجد العديد من الأشياء والتي لم تكن قد رأيناها من قبل في العالم. |
Ve bana daha şaşırtıcı gelen bir başka gerçeği öğrendim. Neredeyse 42, 43 yaşından önce hiç öğrenmemiş olduğum bir şey. | TED | و اكتشفت حقيقة أخرى، والتي كانت بالنسبة لي أكثر غرابة على الأغلب من الحقيقة التي لم أعرف عنها من قبل في عمر 42 و 43. |
Birkaç dakika sonra, ülkenizde Daha önce hiç kimsenin yapmadığı bir şeyi yapma şansınız olacak. | Open Subtitles | الآن, خلال دقائق ستحظون بفرصة لفعل شيء لم يفعله أحد من قبل في بلدكم |
Daha önce de böyle vakalarla karşılaştım. Çoğu hayatını kaybetmedi. | Open Subtitles | رأيت هذا من قبل في العمل العديد واصلوا الحياة |
Savaşla alakası yok. Savaştan önce de evde göremezdik seni. | Open Subtitles | هذا لا علاقة له بالحرب أنك لم تكن من قبل في المنزل |
Yemin ederim Daha önce bir yerde gördüm bunları. | Open Subtitles | أقسم بأنّني رأيته من قبل في مكان ما |
O taşı Daha önce bir yerde gördüğümü biliyordum. | Open Subtitles | - حَسناً، عَرفتُ بأنّني رَأيتُ تلك الصخرةِ قبل في مكان ما. |
Bu nedenle, tarihimiz boyunca hiç yapılmamış bir şeyi yapıyoruz. | Open Subtitles | لذا سنفعل شيئاً لم يفعله أحد من قبل في تاريخنا |
Yemin ederim, bu kadını hayatım boyunca hiç görmedim. | Open Subtitles | أقسم لكم، لم أرى تلك المرأة من قبل في حياتي. |
Belkide tarihte ilk kez... tüm dünya böyle bir olaya seyirci oluyor. | Open Subtitles | ربما لم يحدث من قبل في تاريخ البشرية أن يتعلق العالم بأسره بمثل ذلك الموقف الدرامي |