Kısa bir süre önce, başıboş bir serseri yani maktul, birisi tarafından gideceği yere bırakılma teklifi aldı. | Open Subtitles | قبل مدة قصيرة، كان هناك عابر سبيل، تعرّفت ضحيتنا على صديق جديد وعُرضت عليه توصيلة. |
Bir süre önce yardım etmiştim. Baş belası ama taş gibi kız. | Open Subtitles | لقد أعطيتها فرصة قبل مدة إنها فتاة سيئة، لكنها حسناء |
Plan tamamlanmadan uzun süre önce yakalanıp idam edildiniz. | Open Subtitles | وأنت أسرت وأعدمت قبل مدة طويلة من تنفيذنا الخطة |
İkimiz de biliyoruz ki, bunu uzun zaman önce yapmalıydım. | Open Subtitles | كلانا يعلم بأن ما حدث يجب أن يحدث قبل مدة طويله |
Uzun zaman önce, zaman sorununu çözebilirim diye bu sorunu aşacak bir program hazırlamıştım. | Open Subtitles | قبل مدة طويلة، واستباقاً لحلي لهذه المشكلة، اخترعت برنامجاً لتحقيق ذلك بسرعة |
Kısa bir süre önce pek de küçük olmayan başka bir küçük kız hayatım boyunca başıma gelen en güzel şeye "evet" demeyi öğretti bana. | Open Subtitles | انت تعلم ، قبل مدة ليست بطويلة ، فتاة صغيرة أخرى واللتي ليست بصغيرة بعد الآن لقد علمتني كيف اقول نعم |
Bu soruyu sormayı uzun süre önce bıraktım. | Open Subtitles | لقد توقفت عن طرح هذا السؤال من قبل مدة طويلة |
Kısa bir süre önce ortaya çıkmış. | Open Subtitles | في مكان آمن تحاول ترتيب أوضاعها لقد ظهرت قبل مدة قصيرة |
Bir süre önce şirketimizin suçlu rehabilitasyon programında kullanılıyordu. | Open Subtitles | تستخدم من أجل برامج شركتنا لإعادة تأهيل المجرمين قبل مدة |
Hmmm, almıştım, bir süre önce, ve kapının önüne bırakmıştım, yani bayatladı, sakın yeme. | Open Subtitles | أجل، ولكن قبل مدة طويلة وتركتها على عتبة بابك لذا فهي قديمة لا تأكلها |
Bir süre önce, bir proje fikri aklıma geldi. | Open Subtitles | حسنًا، قبل مدة جائتني فكرة مشروع وهو الآن تحت التنفيذ |
Dedem ölmeden çok kısa bir süre önce onu bana verdi... birkaç ay önce. | Open Subtitles | اعطاه لي جدي قبل مدة قصير من مماته... قبل بضعة أشهر |
Kısa bir süre önce sistemimizi değiştirdik. | Open Subtitles | نعم، لقد غيرنا الأنظمة قبل مدة |
Uzunca bir süre önce burası başka bir yerdi. | Open Subtitles | قبل مدة طويلة كان هذا المكان شيئاً اخر. |
Sanırım burada bir süre önce kitabımı unutmuşum. | Open Subtitles | أعتقدُ أنني تركتُ كتاباً هنا قبل مدة |
Bir süre önce içerde. | Open Subtitles | في الداخل، قبل مدة قليلة |
Bir süre önce evden cıktı. | Open Subtitles | حسناً , لقد غادرت قبل مدة |
İşte geliyor, bunu uzun zaman önce düşünmeliydik. | Open Subtitles | حسناً، ها هم قادمين كان يجب أفكر في هذا قبل مدة طويلة |
Onunla bir kaç zaman önce tanışmıştım. | Open Subtitles | لقد قابلته اكثر من مرة قبل مدة |
Uzun zaman önce ölmeme izin vermeliydi. | Open Subtitles | كان... عليه أن يدعني أموت... قبل مدة طويلة. |
Evvel zaman önce, yalnızca ateşin aydınlattığı bir dünyada yıldızlarla olan ilişkimiz çok daha kişiseldi. | Open Subtitles | قبل مدة طويلة في عالم كان ضوءه النار وحدها ...علاقتنا بالشمس كانت أكثر شخصية |