ويكيبيديا

    "قبل وفاته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ölmeden önce
        
    • ölmeden önceki
        
    • ölümünden önce
        
    • ölmeden hemen önce
        
    • Ölmeden evvel
        
    • Ölümünden önceki
        
    Bir şey ya da birini vurmak Sadece ölmeden önce. Open Subtitles لقد قام بضرب شئ او شخص ما قبل وفاته بقليل.
    Dr. Atkins'le ölmeden önce birçok kere bunu tartıştık, ve Amerikalıların çok fazla basit karbonhidrat yediklerinde hem fikir olduk, TED ناقشت د. اتكنيز في مرات عديدة قبل وفاته, وإتفقنا أن الامريكيين يتناولون سكريات كثيرة جداً,
    Çamur daha ıslakken bir binici çizmesinin tabanıyla, topuğu arasına bulaşmıştı Bay Enderby'yi ölmeden önce ziyarete gelen birinin çizmesine. Open Subtitles قطعة الطين الطازجة هذه قد لصقت بين الكعب واسفل القدم فى حذاء بوت شخص ما شخص قام بزيارة السيد اندرباى قبل وفاته مباشرة
    Ben Dr. Willis'in hemen ölmeden önce tam olarak ne yapıyor olduğunu yeniden belirlemeğe çalışıyorum. Open Subtitles أحاول إعادة بناء بالضبط ما كان يفعله الطبيب قبل وفاته بالضبط
    ölmeden önceki hemoglobin ve hematokrit sayımlarını tam olarak söyleyemeyeceğim. Open Subtitles لا يمكنني إخباركما بعدد الهيموجلوبين أو الهيماتوكريب بالضبط قبل وفاته
    Bu gece sizlere çalacağımız şarkıyı ölmeden önce yazdı. Open Subtitles لقد كتب أغنية قبل وفاته بوقت قصير , و نحب أن نقوم بتأديتها هذه الليلة
    ölmeden önce kutsal bir ayin yaparak bu çocuğu kurtarabilirsiniz. Open Subtitles تستطيعين مساعدة ذلك الفتى.. بجعلة يتقبل آخرته قبل وفاته
    ölmeden önce yazılmış ve talimatına uygun şekilde bugün gönderilmiş. Open Subtitles كتب هذا قبل وفاته وأرسل اليوم حسب تعليماته.
    İlginç, Fuller, hemen ölmeden önce, vasiyetini değiştirmiş. Open Subtitles من الغريب أن دوجلاس عدل وصيته فقط قبل وفاته.
    ölmeden önce yazılmış ve talimatına uygun şekilde bugün gönderilmiş. Open Subtitles كتب هذا قبل وفاته وأرسل اليوم حسب تعليماته.
    Javed ölmeden önce kabinde ne konuştunuz? Hiçbir şey. Open Subtitles عن ماذا كنت تتحدث مع جافيد فى الكابينة قبل وفاته ؟
    Şu çılgınca düşünce yaşlı bir adamın bana ölmeden önce söylediği kehaneti gerçekleştirebileceğini sandım. Open Subtitles كان لدي فكرة مجنونة أنه ربما هل يمكن تحقيق نبوءة ذات مرة قال لي رجل آخر عمره قبل وفاته.
    Vaselov, Konstantinov'u, ölmeden önce hastanede ziyaret etmiş. Open Subtitles فاسلوف زار كوستانتلوف في المستشفى قبل وفاته
    Çünkü ölmeden önce, eğer bu, dedikleri gibi bir şey ise, bana ulaşmak ve mutlu olduğunu bana haber vermek için bir yol bulacağına dair bana söz verdi. Open Subtitles لإنه قبل وفاته وعدني لو كان مثلما ما يقولون إنه سيجد طريقة للوصول لي وسيخبرني إنه سعيد
    Sanırım bu elimdeki koli, kocanızın ölmeden önce sipariş ettiği son şey. Open Subtitles أعتقد أن ماأحمله هنا كان آخر شئ طلبه زوجك قبل وفاته
    ölmeden önce, Dr. Swann bana son bir mesaj atmış. Open Subtitles قبل وفاته أرسل لي الدكتور سوان رسالة إلكترونية أخيرة
    Babamın ölmeden önce yaptığı son şey onu bana vermekti. Open Subtitles أنه آخر شئ اعطاني أبي قبل وفاته لذلك هي شئ خاص
    Adam, ölmeden önce oğluylaydı. Open Subtitles الرجل كان مع إبنه قبل وفاته مباشرة. إنّه مشتبه.
    Onu vasiyetname için değil, ölmeden önceki gece kulüpte Ruggles'ı çağırıp benimle konuşmadığı için, affetmeyeceğim. Open Subtitles أنا لن أغفر له لعدم كتابة وصية , لأستدعاء راغلز لعدم الكلام إلي في النادي الليلة قبل وفاته
    Öldürülen adamla ölümünden önce karşılaşmıştım. Open Subtitles لقد قابلت الرجل المقتول قبل وفاته
    Ama telefon kayıtlarına göre ölmeden hemen önce üç arama yapmış. Open Subtitles لكن سجلات هاتفه تظهر أنه أجرى ثلاث مكالمات قبل وفاته مباشرةً.
    Ölmeden evvel konuşma şansınız oldu mu? Open Subtitles أكانت لديك القدرة على التحدث معه قبل وفاته ؟
    Ölümünden önceki 48 saat içinde eşinin asistanı 23 kez aramış. Open Subtitles ثم حصلت على هذه مساعدة الزوجة اتصلت به 23 مرة فى خلال 48 ساعة قبل وفاته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد