"قتلكَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• seni öldürmeye
• Seni öldürmek
• öldürdüğünü
• öldürdükten
• seni öldürmem
• öldürebilirdim
• Öldürülmeye
• öldüremezdim
• kere öldürmen
• öldürebilecek
• Seni öldürmenin

Ama seni öldürmeye kalkması an meselesiydi.
ولكنّها كانت مسألة وقت قبل أن يحاول قتلكَ

seni öldürmeye çalışan birinin bu işten hiç ceza almadan kurtulmasına izin veremezsin.
لايمكنكَ ان تسمح لشخصٍ ان يحاولَ قتلكَ ومن ثمَ يهرب من العقاب

Elbette, eğer onu incitirsen Seni öldürmek zorunda kalırım.
و حتماً إن تسبّبتَ في أذيّتها بأيّة طريقة فسيتعيّن عليّ قتلكَ

Geçen yılki sınavdan beri tek düşünebildiğim Seni öldürmek.
شغلي الشاغل مُنذ العام الماضي كان التدرّب على قتلكَ.

Seni kimin öldürdüğünü görmeni istiyorum. Böylece ne için öldüğünü bileceksin.
أريدكَ أن تعرف من قتلكَ وما سبب موتك

Bunu sana, onu öldürdükten sonra mı söyledi, önce mi?
هل أخبركَ بذلك بعد قتلكَ إيّاه أم قبلئذٍ؟

Şansım varken seni öldürmem gerekirdi.
كان حريّاً بي قتلكَ لمّا واتتني الفرصة

Bugün seni öldürebilirdim.
كان بوسعي قتلكَ اليوم.

seni öldürmeye çalışanlardan koruduğumuz sürece herhangi bir özel mülkün yok.
بينما نحميكَ ممن يحاولُ قتلكَ فلا ملكيّةٌ خاصةٌ لديك

seni öldürmeye çalışan adam yaşıyor ve Beyaz Saray'daki köstebek hâlâ belirlenemedi.
الرجل الذي حاول قتلكَ ما زال حياً و الدخيل الذي بالبيت الأبيض ما زال مجهولاً

D'Hara tahtını aylar önce kabul etseydin ordu, seni öldürmeye çalışmak yerine görevinde yardım ediyor olurdu.
لوكنتأعتليتالعرشالدهاريمُنذشهر، لكانهناكجيشاًقيد مُساعدتكَبمسعاك.. عوضاً عنّ ، أنّ يُحاولوا قتلكَ ...

Yani seni öldürmeye geldiğinde. Teşekkürler.
سأحميكَ، أتعلم عندما يأتي قاصدًا قتلكَ

Seni öldürmek istiyorum... ama senin ölümün Yixue'yu karısına ve çocuklarına kavuşturmaz.
أريدُ أن أقتلَك لكنَ قتلكَ لَن يُعيدَ (إيسي) إلى زوجتهُ و ابنَه

Seni öldürmek istemiyoruz, sadece konuşacağız.
لا أحد يود قتلكَ ، نرغب بالنقاش فحسب.

Seni öldürmek bu boşluğu doldurur mu bilmem ama bir yerden başlamış olurum.
"لا أدري إن كان قتلكَ سيردم الهوّة، ولكنّه خطوة أبدأ بها"

Durma, onu nasıl öldürdüğünü anlat.
تفضل ، أستغرق فى ذكريات قتلكَ لها.

O zaman Justin'i neden öldürdüğünü söylesene.
إذاً لم لا تخبرنا عن سبب قتلكَ لـ (جاستن) ؟

Sen benim oglumu öldürdükten sonra... ben seninkini bulmanda yardim etmek zorunda kaliyorum.
عليّ أنْ أُساعدكَ في العثور على إبنكَ... بعد قتلكَ لإبني

Şu anda sağ kalmana müsaade ediyorum. Öldürülmeye değeceğin ana kadar da yaşamana izin vereceğim.
سأترككَ تعيش الآن حتّى تكبر بما يكفي ويغدو من قتلكَ شأناً قيّماً.

Seni öldüremezdim.
لن استطيعَ قتلكَ

Onu bir kere öldürmen yetmedi, öyle mi?
قتلكَ كلب عائلتي لم يكن كافياً، أليسَ كذلك ؟

Seni gözünü bile kırpmadan öldürebilecek biriyim.
شخصاً ما يمكنه قتلكَ بدون أن يلجأ إلى فكرة أخرى.

Evet ama tahtadan olmalı. Seni öldürmenin değişik yollarını bana anlatırken kendinden çok emin görünüyorsun.
أنتَ مُعتدٌ بنفسكَ كثيراً، لتخبرني طرقاً مختلفة من شأنها قتلكَ.