| Karısı benim için çalışmayı bıraktı. Ayrıca onun karısı olmayı da bıraktı. | Open Subtitles | كانت زوجته قد تركت العمل لدي آنذاك كما كانت قد انفصلت عنه |
| Geride, Orta Doğu'nun bir bütün içinde, farklı inançlara sahip insanların beraber yaşadığı zamanlarının hayalini bıraktı. | TED | قد تركت حلم الشرق الأوسط كوحدة، وحدة حيث يستطيع الناس من ديانات مختلفة العيش معا. |
| Vasiyeti gördüm. Ve doğru... Madame Giselle, kızı Anne Giselle'e tüm parasını bırakmış. | Open Subtitles | و صحيح أن السيدة "جيزيل" قد تركت لإبنتها " آن جيزيل" كل أموالها |
| Beni bulamazsan, 17 yaşımdan beri yapmayı bildiğim tek şeyi bırakmış olurum. | Open Subtitles | إذا لم تتمكن عندئذ سأكون قد تركت الشيء الوحيد الذي عرفته منذ أن كان عمري 17 عاماً |
| Üzülüyorsun, çünkü bu yetenek senin grubundan ayrıldı. | Open Subtitles | أنت مستاء فحسب لأن صاحبة الموهبة قد تركت فرقتك |
| Buraya gelirken bir sürü iyi arkadaşını geride bırakmışsın, huh? | Open Subtitles | يبدوا بأنك قد تركت بعض الرفاق الطيبين هنالك صحيح؟ |
| Mr. Rogers, Walt Disney, Nick Junior ve kabaca yarım milyon reklam şüphesiz ki bende izler bıraktı. | TED | السيد روجر، ديزني، نك جونيور وتقريبا نصف مليون لإعلان بكل تأكيد قد تركت أثرها علي |
| Moskova'ya giderken birşey bıraktı. | Open Subtitles | يوري .. عندما رحلوا إلى موسكو كانت قد تركت شيئا هنا |
| Ama montunu burada bıraktı. İnsan neden böyle bir şey yapar ki yoksa? | Open Subtitles | لكنها قد تركت معطفها هنا لماذا عساه أن يفعل ذلك احدهم ؟ |
| Burayı bir tapınak gibi tutmamız için her türlü hükmü bıraktı. | Open Subtitles | قد تركت مايكفي من الموارد . لنُبقي هذا المكان كالضريح |
| Bugün bunu okuyacaktı. Bunu sana bıraktı. | Open Subtitles | ستتلى وصيّتها اليوم و قد تركت لك هذا |
| Gia çıktığında kapıyı ya da pencereyi Luke için açık bıraktı. | Open Subtitles | عندما غادرت (جيا),أنها بكل بساطة قد تركت باباً أو نافذة مفتوحة ليدخل منها (لوك) |
| Anlaşılan müdire hanım sana bir hediye bırakmış bebeğim. | Open Subtitles | يبدو آن الآنسة المسؤولة قد تركت هدية لك يا عزيزي |
| Sör Robert, karınız elbiselerinden birkaçını bırakmış olmalı. Bir bakın. | Open Subtitles | سير روبرت، لابد أن زوجتك قد تركت بعض الثياب، فلتهتم بالأمر |
| Pollock'ın evlilik resimlerinde bulunan kanını hâlâ silmemiş ya da bırakmış olabileceği parmak izlerini. | Open Subtitles | ما زال لا يغسل الدم بولوك من الصورة زفافهما أو طباعة الإناث هي قد تركت وراءها. |
| Üzerinde pek gerçekçi gözükmeyen bir izlenim bırakmış olabilirim. | Open Subtitles | يبدو أنّني قد تركت لكِ بعض الإنطباعات الزائفة. |
| Dün gece buzdolaplarının üstüne ben bırakmış olabilirim. | Open Subtitles | لربما أكون قد تركت هذا على ثلاجتهم الليلة الماضية |
| Donna Noble kütüphaneden ayrıldı. | Open Subtitles | من أطفأ الأنوار ؟ دونا نوبل) قد تركت المكتبة) |
| Donna Noble kütüphaneden ayrıldı. | Open Subtitles | من أطفأ الأنوار ؟ - دونا نوبل) قد تركت المكتبة) - |
| - Donna Noble kütüphaneden ayrıldı. Donna Noble kurtarıldı. | Open Subtitles | دونا نوبل) قد تركت المكتبة) - دونا نوبل) قد تم حفظهاا) - |
| ...Anne, gala gecesinin bir hafta içinde yapılacağını söylediğin dört mesaj bırakmışsın bana, gel gör ki daha hiçbir şey yok elinde. | Open Subtitles | أمي ، كنت قد تركت لي أربع رسائل تقول : العرض في هذا الاسبوع و انت تمتلك شيء |
| Odanı ne kadar da düzenli bırakmışsın. | Open Subtitles | أنظر إلى أي مدي قد تركت غرفتك نظيفة |
| Dün buraya bir şeyler bırakmışsın, Sosa. | Open Subtitles | قد تركت بعض الاشياء هنا البارحة، يا (سوسا). |