Kocam benden boşanmayı kabul etti. Beni burada tutan tek sebep bu. | Open Subtitles | إن زوجى قد وافق أخيراً على منحى الطلاق هذا هو السبب الوحيد لوجودى هنا |
Onu bu hafta sonu kullanmamızı kabul etti. Eğer beğenirsen, senindir. | Open Subtitles | و قد وافق لنأخذ القارب في عطلة الأسبوع و إن عجبك فهو لكِ |
Cezaevi müdürü, şube başkanından ricada bulundu. O da kabul etti. Durum böyle. | Open Subtitles | المأمور اتصل و طلب معروفاً من المدير و قد وافق ، و ها نحن ذا |
Görünüşe bakılırsa mülkle ilgili teklifi kabul etmiş. | Open Subtitles | و إتّضح أنّه قد وافق على عرض لبيع المبنى |
O da bana evet dedi, ve bir de baktık Afganistan'dayız. | TED | ولذا قد وافق ووجدنا أنفسنا في أفغانستان |
Babam senin yerine karar verdi. | Open Subtitles | و قد وافق والدنا بالنيابة عنكِ |
Piskopos efendiye bu konudan bahsettim, ve ricamızı kabul etti. | Open Subtitles | ولقد كتبت الى كبير الرهبان وقال انه قد وافق على طلبنا |
Binbaşı Morehouse bana anneni aramam için yardım etmeyi kabul etti. | Open Subtitles | الرائد ميرهاوس قد وافق على مساعدتي في بحثي عن أمك |
Fischer, ana salonda oynamayı kabul etti. | Open Subtitles | قد وافق فيشر للعودة للّعب في القاعة الرئيسية |
Savcı seni tanık listesinden silmeyi kabul etti. | Open Subtitles | وكيـل النيابه قد وافق ليزيحك عن قائمة الشهود |
Sekiz ay boyunca uğraştım ve sonunda bir röportaj yapmayı kabul etti. | Open Subtitles | إذا إستغرق الامر ثمانية أشهر، ولكن في النهاية فإنه قد وافق على عمل مقابلة |
Birinci sınıf üçüncü kat bir daireyi özel ıskontoyla vermeyi kabul etti. | Open Subtitles | و قد وافق على عرض الوحدة الممتازة في الطابق الثالث بمعدل مميز مخفض |
Cho-jen kabul etti. Sen hazırlanınca gideceğiz. | Open Subtitles | تشو-جين قد وافق إننا سوف نرحل عندما تكونوا مستعدين |
Ona Mabet teklif ettim ve o da kabul etti. | Open Subtitles | عرضت عليه اللجوء عندي و قد وافق |
Başkan yardımcı olmayı kabul etti. | Open Subtitles | قد وافق الرئيس لتقديم المساعدة |
Ve önerdiğim anlaşmayı kabul etti. | Open Subtitles | و قد وافق على الصفقة التي عرضتها عليه |
Herod sana 9 ton altın vermeyi kabul etmiş. | Open Subtitles | هيرود" قد وافق أن يعطيك" . عشرون ألف باوند من الذهب |
William konuşmayı kabul etmiş. | Open Subtitles | و قد وافق (ويليام) على الكلام |
Ona karısını kurtarabileceğimi söyledim o da evet dedi. | Open Subtitles | أخبرته أنّ باستطاعتي إنقاذ زوجته و قد وافق على طلبي |
Babam senin yerine karar verdi. | Open Subtitles | و قد وافق والدنا بالنيابة عنكِ |