| Bu kasedi savcıya verme kararımı belirlemeden önce seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | قبل ان اتخذ قرارى حول اعطاء هذا الشريط الى المدعى العام اردت التحدث معك |
| Çünkü Bakanlık daha fazla para önerdi. kararımı böyle verdim. | Open Subtitles | لان وزارة الدفاع عرضت علي المزيد من النقود ، واتخذت قرارى |
| - Evet efendim - Yarına kadar bekleyecektim ama kararımı verdiğimi bilmeni istiyorum | Open Subtitles | كنت سأنتظر للغد و لكنى اردتك ان تعرفى لقد اتخذت قرارى |
| ha ha ha! Bu benim son kararım burası için. | Open Subtitles | سيد "هورنزبى" هذا هو قرارى النهائى حول بيع هذا المكان |
| Her neyse kararım yeniden başlamak istiyorum. | Open Subtitles | عموما قرارى كان اننى اود ان ابدا من جديد |
| Böyle olmasını o istemedi. Bu benim kararımdı. | Open Subtitles | لم أسمح له بتسليم نفسه لقد كان هذا قرارى |
| Yeterince dinledim. kararımı yarın sabah açıklayacağım. | Open Subtitles | لقد سمعت ما يكفى , سوف أقوم بدراسة قرارى حتى صباح الغد. |
| Denemen bile ne kadar iyi bir arkadaş olduğunu gösteriyor ama kararımı verdim. | Open Subtitles | ،انت صديق طيب لمحاولتك مساعدتى لكننى اتخذت قرارى |
| Kendi kararımı verdim. Emri beklemeliydim. | Open Subtitles | لقد اتخذت قرارى , كان يجب ان انتظر الأوامر |
| Ve ben kararımı verene kadar, fikirlerinizi değiştirmek için vaktiniz olacak. | Open Subtitles | وحتى أتخذ قرارى يمكنك أن تقيم هنا |
| Ama kararımı verdim, evleneceğiz. | Open Subtitles | ولكننى قداتخذت قرارى وسوف نتزوج |
| Çok düşüncelisiniz ama ben kararımı verdim | Open Subtitles | هذا كرم منك ولكننى إتخذت قرارى |
| Onun benim kararım olacağını düşünmeyi yeğlerim. Pekala, evlat, oyun bitti. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا قرارى انا حسنا يا بنى, اللعبة انتهت |
| kararım raporlara dayanıyor. | Open Subtitles | لقد وضعت قرارى بناءا على التقارير |
| - Bu benim kararım değil! - 400 bin dolar olursa, kararınız olur mu? | Open Subtitles | انه ليس قرارى - هل تريدين على 400,000 دولار - |
| Bu senin kararın değil, bu benim kararım benim görevim. | Open Subtitles | هذا ليس قرارك بل قرارى إنها مهمتى |
| Sadece birkaç dakikam var ve seni kararım hakkında bilgilendirmek isterim. | Open Subtitles | هارولد) لديىّ بضعة دقائق) وأُريد أن أُطلعك على قرارى |
| Henüz almadım, ama kararım kesin. | Open Subtitles | لكنى إتخذت قرارى |
| Bu benim kararımdı, Rodney. Ama benim fikrimdi. | Open Subtitles | كان هذا قرارى يا رودني و لكنها كانت فكرتي |
| Ona bu fikri ben verdim. Hepsi benim kararımdı. | Open Subtitles | لقد غطيت عليه كان هذا قرارى |
| Kongre adaylığına henüz Karar vermiş değilim. | Open Subtitles | لقد اتخذت قرارى بالابتعاد عن اى ترشيح للكونجرس |
| Kimse bu kararı verme hakkına sahip değil Sen bir teröristsin. | Open Subtitles | لا انا لدى الحق لكى ااخذ قرارى انت مجرد ارهابى |
| Anladım ki O'nu başkan yardımcısı yapma kararımdan memnun değilsin, | Open Subtitles | انا مُدركة عدم رضاكى عن قرارى بتعيينى لها كنائبة رئيس |