O yüzden varmak istediğim yerin burası olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | لذا قررت أنه بإمكاني الحصول على ما أبحث عنه هنا |
Evliydim ve karımın sol kroşesini gördükten sonra onun tarafında kalmanın daha iyi olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | كنت متزوجاً الآن وبعد رؤية لكمة زوجتي اليسرى قررت أنه من الأفضل ألا أغضبها |
Son zamanlarda çok şey yaşadın ben de en iyisinin eve gelmen ve sana benim bakmam olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | .. أعرف أننا مررنا بالكثير مؤخراً ولكن قررت أنه من الأفضل .. لك أن تعود للمنزل حتى أعتني بك |
Tutuklandıktan sonra, artık bu işin peşini bırakmanın vaktinin geldiğine karar verdim. | TED | وبعد أن حدث الإعتقال قررت أنه الوقت المناسب لأن أترك هذا العمل. |
diye düşündüm Bir an şaşaladım ve onu serbest bırakmanın zamanı geldiğine karar verdim, ve bıraktım. | TED | ذهلت للحظة ولكن قررت أنه حان الوقت لإطلاق سراحه لذا وضعته تحت |
Senin için yeterince iyi olmadığına karar verdin. "Kendime başka birini bulmalıyım" diye saçmaladın. | Open Subtitles | لقد قررت أنه ليس جيدا كفاية ليتناسب مع كل متطلباتك |
Yani kendi ailenden biri öldüğünde zamanı değiştirdin ama benim ailemden biri ölünce... | Open Subtitles | لذلك كنت قد قررت أنه بخير لتغيير الأمور عندما يقوم شخص ما في عائلتك تموت، |
Sonunda kilo kaybetmeye ihtiyacım olduğuna karar verdim ve başarabileceğimi biliyordum çünkü önce de defalarca yapmıştım bu yüzden eskisinden daha az yemeye başladım. | TED | حسناً، في النهاية قررت أنه يجب علي أن أخسر وزن، وعلمت أنه كان بوسعي ذلك لأني قمت بالأمر العديد من المرات في السابق، لذا ببساطة توقفت عن أكل نفس الكميات. |
Aynı şeyi Zach'e de yapacaktım ama, gerçeği söylemenin daha iyi olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | (ومن ثم كنت سأفعل نفس الشيئ مع (زاك ولكن قررت أنه من الأفضل أن أقول الحقيقة |
O şekliyle çok güzel olduğuna karar verdim ay ışığında yürümek, rahat rahat sohbet etmek ve düşündüm ki eğer tekrar yaşamaya çalışırsam, geri getirmeye çalışırsam... | Open Subtitles | اه، قررت أنه كان مثاليا ... كما كان السيرا على الأقدام تحت ضوء القمر والمحادثة السهلة، وأنا فقط اعتقد انه إذا حاولت و اعدت إنشائها مرة أخرى أو الحصول عليه مرة أخرى .. |
Korkularımın üstesinden gelip içgüdülerime güvenmenin zamanı geldiğine karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت أنه قد حان الوقت لمحاولة التغلب على مخاوفي وأن أثق بحدسي |
Bu biraz ilginç olacak ama son zamanlarda biraz düşünüyordum ve seni affetme vaktinin geldiğine karar verdim. | Open Subtitles | .. هذا سيبدو غريباً، ولكن كنت أفكر ببعض الأشياء مؤخراً لقد قررت أنه حان الوقت لأسامحك |
Ve gerçek babanızla tanışmanızın zamanının geldiğine karar verdim. | Open Subtitles | و قررت أنه من الأفضل لكم أن تقابلوا والدكم الحقيقى |
Artık senin kenara çekilmenin ve Khonani'nin 11:30 vardiyasını almasının vaktinin geldiğine karar verdim. | Open Subtitles | قررت أنه حان الوقت لتنحّيك، و(كوناني) يتولى المناوبة الليلية |
Yada seni sıkıştıracağına karar verdin ve onu, onun için kolaylaştırdın. | Open Subtitles | أو أنك قررت أنه سيجعل وقتك صعب وسهّلت عليه ذلك |
Kesinlikle kundak olduğuna ne zaman karar verdin? | Open Subtitles | متى قررت أنه حريق متعمد بالتأكيد ؟ |
Yani kendi ailenden biri öldüğünde zamanı değiştirdin ama benim ailemden biri ölünce... | Open Subtitles | إذن قررت أنه لا بأس في تغيير الأمور حينما مات أحد أفراد أسرتك لكن حينما يتعلق الأمر بأحد أفراد أسرتي... |