O ismi taşıyıp da tek kuruş katkıda bulunmayayım mı? | Open Subtitles | كيف تشعر بحمل ذلك الإسم وعدم إمتلاك قرش خلفه ؟ |
Beni çok eğlendirdi. Alacağı her kuruşu hak ediyor. | Open Subtitles | لقد حعلنى مستمتعة للغاية فهو يستحق كل قرش |
Evet. Paranın bedeli bu. Nasıl kullanacağımızı son kuruşuna kadar düşünmeliyiz. | Open Subtitles | أجل، إنه مال مقدماً، و يجب علينا أن نخطط لآخر قرش. |
Bu paranın tek bir kuruşunu bir daha göremeyebileceğini anlamıyor musun? | Open Subtitles | أتفهمين أنكِ ربما لن تري أي قرش من تلك الأموال مجدداً؟ |
Bir sent bile paranızı almayı tereddüt bile etmeden reddiyorum efendim. | Open Subtitles | وأنا رفضتُ تماماً أن أخذ أيّ قرش من نقودك، يا سيدي. |
O büyük bir katılım beklemiyordu. ama 700.000 peni ile 120 tane kızın okula gitmesini sağladı. | TED | لم تكن تتوقع استجابة كبيرة. ولكن بعد أن استلمت 700,000 قرش. قامت بأرسال 120 فتاة للتعليم حتى الآن. |
Kızım ne kadar harika olduğunu anlayacak kadar sağlıklı olana kadar bir kuruş bile israf edersem ne olayım. | Open Subtitles | سأكون ملعونة إذا خسرت أي قرش منها قبل أن تكون إبنتي صحية كفاية لتدرك أي معجزة جميلة صغيرة هي. |
Bağışladığınız her kuruş robota ilişkin alanlara ve yol masrafına gidecek. | Open Subtitles | كل قرش من تبرعك سيذهب إلى أجزاء الروبوتات وإلى تكاليف السفر |
Dün bu pudralığı 3.90'dan bir kuruş ucuza alamazdınız. Bugün ise 2.25. | Open Subtitles | لم يكن بإمكانك أمس أن تحصلى عليها بأقل قرش واحد عن 3.90 ، الآن ، إن ثمنها 2.25 |
kuruşu kuruşuna ne kadar ettiğimi biliyor. | Open Subtitles | انه يعلم مكان كل قرش اذا لم أفتقد تخمينى |
kuruşu kuruşuna ne kadar ettiğimi biliyor. | Open Subtitles | انه يعلم مكان كل قرش اذا لم أفتقد تخمينى |
Hem evi al, hem de biriktirdiği her kuruşu. | Open Subtitles | يمكنك الحصول على منزل، وتحصل لقضاء كل قرش أنها أنقذت من أي وقت مضى. |
Bu olamaz. Fakir bir adamın parasını son kuruşuna kadar almak... | Open Subtitles | هذا لا يمكن ان تأخذ حتى اخر قرش من رجل فقير |
Senin de bir kocan var. Her kuruşunu sana harcayan bir koca. | Open Subtitles | إنتى لديكِ زوج قد ينفق أخر قرش معه عليكِ |
Shutterspeed'in kazandığı her dolardan Joey'nin cebine doğrudan bir sent giriyor. | Open Subtitles | لكل دولار يجنيه شتر سبيد قرش واحد سيذهب لجيب جوي |
Size bir peni bile kalmayacaktı Leydi Savage, ama sizin için sorun değildi. | Open Subtitles | وهكذا, لن تحصلى على اى قرش يا سيدة سافاج ؟ ولكن, لا بأس فى هذا,اليس كذلك ؟ |
Bu ahmak büyük köpekbalıları görmek için büyük para ödedi. | Open Subtitles | لقد قام هذا الغبي بدفع النقود ليرى أسماك قرش كبيرة |
Her kuruşa değersin. Parmak izlerimiz bile aynı. | Open Subtitles | أنت تساوي كل قرش دفعته فيك حتى بصمات أصابعنا متشابهة |
Ayrılmış bir havuz. köpekbalıkları için, başka bir şey olamaz. | Open Subtitles | . حمام سباحة منعزل لأسماك قرش صغيرة . تحرك قليلاً |
Bir köpekbalığının bir ahtapot yediğini gördüm, ama hiç hayalet Rus denizaltısı görmedim. | Open Subtitles | حتى إنني رأيت قرش يأكل إخطبوط لكني ما رأيت في يوم شبح غواصة روسية |
Oysa, planktonla beslenen ve büyük bir köpekbalığı türü olan balina köpekbalığına baktığınızda, çeşitliliğinin daha fazla olduğunu görürsünüz. | TED | وايضاً اذا نظرت الى اسماك قرش الحوت وهي نوع اَخر من أسماك القرش الكبيرة اَكلات العوالق تجدها اكثر تنوعاً |
Olup olmayacağını bilmiyorum, ama burada büyük beyaz köpekbalığını tutabilecek yerimiz yok. | Open Subtitles | لا أَعْرفُ لو هو حَدِثُ إلى أيّ مِنْكم جميعا لكن ليس هناك قرش أبيض عظيم يحيا في الأسرِ في أي مكان |
- Şimdi biriktirdiğin parayı son meteliğine kadar göstereceksin. - Beni rahat bırak, sapık! | Open Subtitles | ـ ارنى كل قرش معك ـ اتركنى فى حال سبيلى ايها الشاذ المريض |
Hatırlar mısın, eline geçen her kuruşun, harcadığı her meteliğin kaydını tutardı. | Open Subtitles | أتذكر كان يدون كل قرش وفره أو صرفه في مفكرة |
Çekiç köpek balıklarını görmek için 60 metre derinliğe indim. | TED | غصت الى عمق 60 مترا كي أشاهد أسماك قرش المطرقة. |