Ama araba kredisi bile alamıyorlar çünkü kredi geçmişleri çok kötü. | Open Subtitles | و لا يستطيعون الحصول على قرض سيارة بسبب سمعتهم السيئة |
Ufak bir miktar iş kredisi aldım ve, evet, Milt Shaw bana fazladan biraz para veriyordu ama ben hırsız değilim, Ray. | Open Subtitles | لقد حصلت علي قرض عمل و نعم ، ميلت شو أعطاني القليل أيضاً لكني لست لصاً يا راي |
Ama kendi adıma hiç kart almadım, ve başkasına da ödünç vermedim. | Open Subtitles | لَكنِّي مَا عملت بطاقةَ تحت اسمِي، وأنا مَا إستلمتُ قرض. |
Ama hey, 10 yıI içerisinde başka bir krediye ihtiyacın olduğunda tekrar buluşalım. | Open Subtitles | لكن اسمعي دعينا نتواصل مجدداً بعد 10 سنوات عندما تحتاجين الى قرض آخر |
Adam bankadan gelecek krediyi garantiye almak için iç çamaşırına kadar her şeyini ipotek etmiş. | Open Subtitles | لقد كنت محق بشأن موريس لقد رهن كل ما يملك لتأمين قرض البنك |
Bu durum gösteriyor ki, 5000 Euro'luk müşteri kredisini bile almak için başvuramazsınız. | Open Subtitles | وطبقاً لهذه الأشياء فلا يمكننا منح قرض لشخض لديه 5 ألاف يورو فقط |
Daha... daha yeni aldım borcu. Bir hayli zaman var. | Open Subtitles | إنه قرض حديث ، و هناك مُتسع من الوقت لردّهِ. |
Butun hayati boyunca biriktirdigi paraya ipotek koydurmak zorunda kaldi bankadan borc para almak icin | TED | وكان قد رهن كل ما ادّخره طوال حياته للحصول على قرض مصرفي. |
Lanet olası işi de bırakamam çünkü bu ev için avans çektim. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع ترك عملى اللعين لانى اخذت قرض لهذا المنزل |
İşim olmadan kredi alamazdım. İpoteğe de giremezdim. O her ne demekse. | Open Subtitles | بدون عمل لن أحصل على قرض وأبدأ رهني العقاري، أياً كان ذلك |
En tuhafı da, bankalar fakir, siyah büyükanne adayı Batı Adams'lılara iş kredisi vermez. | Open Subtitles | و الغريب في الامر ان المصارف لا تعطي قرض.. لسوداء او فقيرة من وست ادمز اللواتي سوف يصبحن جدات |
Brooklyn'deki adresin, ev kredisi ödemelerin, NYPD'de ne kadar süredir bulunduğun. | Open Subtitles | عنوانك في بروكلين قيمة قسط قرض منزلك ومدة خدمتك في شرطة نيويورك |
İş kredisi için aldığım çekleri kullan. | Open Subtitles | فقط استخدمي شيكات قرض إدارة الأعمال الصغيرة |
Sıkıntımı gidermek için biraz ödünç istiyorum. | Open Subtitles | أني أطلب قرض, تعلمين , لكي تطاليبيني بها. |
Kardeşin benden borç para aldı ve ödünç ya da borç alan herkes gibi o da karşılığını ödemek zorunda. | Open Subtitles | استدان أخوكَ مالاً منّي وكأيّ شخص يستدين مالاً أو لديه قرض يسدّده، عليه أن يدفع أقساطاً |
ödünç para yüzünden birisini vurmak, aptallık. | Open Subtitles | إطلاق النار على شخص ما لأجل قرض مجنون غبي. |
krediye falan ihtiyacım yok. Çuvalla param vardı ama... | Open Subtitles | لستُ بحاجة إلى قرض لدي الكثير من الأموال.. |
Siz 250 milyon dolar krediyi garanti edeceksiniz. | Open Subtitles | نصيبكم سيكون لتأمين التمويل و لضمان قرض الـ 250 مليون |
Bu hikaye, 2 kardeş ve diğer 5 kişinin küçük bir iş kredisini, gelişen kağıt sektörüne yatırmalarının uzun ve ilginç hikayesidir. | Open Subtitles | القصةعنإثنانمنالإخوانوخمسة رجال.. استثمروا قرض من البنك في صناعة ورق الكرتون هي قصة طويلة وجديرة بالإهتمام |
Onun borcu alabilmesi için ne yapabilir? | Open Subtitles | ماذا ينبغى أن يفعل ليساعد الرجل الثانى فى الحصول على قرض ؟ |
Bu biraz garip olacak ama ve resmen bunun henüz gerçekleşmediğini biliyorum ama acaba yeni pozisyon için biraz avans çekebilir miyim? | Open Subtitles | هذا الشيء جيد بالنسبة لي لكنه لن يكون رسمياً لكني أريد أن أخذ قرض بضمان موقعي ماذا .. |
Mal varlığımı şişik gösterip kredi almak kanunsuz değil, herkes yapıyor. | Open Subtitles | تضخيم اصولي لاحصل على قرض ليس شيئا مشبوها الجميع يفعل هذا |
Ondan çalmak istememiştim. Bir iş anlaşması için borca ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لم أخطط لسرقته بل أردت قرض بسرعة لأجل صفقة |
Aslında kısa süre önce 3 milyon savaş robotu için borç para aldılar. | Open Subtitles | فى الواقع , لقد امنوا قرض لان يمدوا ب 3 ملايين الى مقاتل |
Bana yaptığın yüzde iki borcun teminatını ödüyorsun. | Open Subtitles | انت تعيده لي بطريقه غير مباشره وكأنه قرض انا اعطيتك اياه |
Benim arkamdan iş çevirip kocamdan iş için Borç mu alıyorsun? - Herb mi söyledi? | Open Subtitles | تطلب قرض من زوجي بدون علمي؟ |
Hazır konu açılmışken, içimizden biri küçük firma kredisine başvurmalı. | Open Subtitles | و بالمناسبه ,شخص مننا يحب ان يقترض قرض عمل |
İyimserliğimizden olsa gerek, şansımızı deneyebileceğimizi düşündük güvenli bir şirket kredisiyle. | Open Subtitles | كنا متفائلون وكنا نجرب حظنا مع قرض مباشر يتعلق بالشركات |