Piper, bilmeni isterim ki, ülkeyi terk etmek zorunda kalabilirim, ama Sadece kısa bir süre için, ve seni arayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | بايبر ، فقط لتعرفي قد أغادر المدينة لكن لفترة قصيرة فقط و سأتصل بك ، حسناً ؟ |
Hayır, tamamdır. Sadece kısa bir süre için. | Open Subtitles | لا،هذا جيد فهذا لمدة قصيرة فقط |
Sadece kısa mesafeler gidebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع الإنتقال لمسافات قصيرة فقط |
Yumurta dolu ama Sadece kısa bir süre çekici. | Open Subtitles | مليئة بالبيض و جذابة لفترة قصيرة فقط |
kısa bir zamandır birlikte çalışıyoruz, ama bu adamın bunun peşini bırakmayacağına eminim. | Open Subtitles | عملت معه فترة قصيرة فقط ولكن من المؤكد أنه لن يسمح بنسيان هذا |
Ama olsun, kısa bir liste her birinde iki ila üç öğe olan. | TED | على أية حال، قائمة قصيرة فقط بندان إلى ثلاثة في كل فئة. |
Oysa onu Sadece kısa bir zamandır tanıyordum. | Open Subtitles | ومع هذا عرفتها مدة قصيرة فقط. |
Sadece kısa bir süre. | Open Subtitles | لمدّة قصيرة فقط |
Gücüm onu Sadece kısa bir süre tutmaya yeter. | Open Subtitles | لفترة قصيرة فقط |
Sadece kısa bir süre dinleneceğiz. | Open Subtitles | سنرتاح لفترة قصيرة فقط |
Ebediyete kadar ölü kalmakla birlikte, ancak kısa bir an için yaşıyorsun. | Open Subtitles | تبقى ميتاً الى الأبد ولكنك تبقى حياً لوهلة قصيرة فقط |
Ben onu gerçekten içeri tıkmak istiyorum, kısa bir süre içi değil. | Open Subtitles | أحاول القبض عليهم فعلاً وليس لفترة قصيرة فقط |