Ama bu ülkede, bunun hassas bir konu olduğunu anlamalıyız, tamam mı? | Open Subtitles | لكن في هذه الدولة، علينا ان نفهم ان هذه قضية حساسة حسنًا؟ |
Yinede bu benim için hassas bir konu. Eminim anlıyorsundur. | Open Subtitles | على الرغم من هذا، هذه قضية حساسة لي ، أنا متأكد بأنك تستطيع تفهم هذا |
Yinede bu benim için hassas bir konu. Eminim anlıyorsundur. | Open Subtitles | على الرغم من هذا، هذه قضية حساسة لي ، أنا متأكد بأنك تستطيع تفهم هذا |
Benim için çok hassas bir konu. | Open Subtitles | كل ما هنالك أن تلك قضية حساسة إليّ |
Bu çok hassas bir durum çünkü temyize başvurarak ikisini de hapse gönderme ihtimalini oluşturuyorsun. | Open Subtitles | إنها قضية حساسة جداً. لأنك بالاستئناف تفتح المجال لحكم آخر قد يرسلهما معاً إلى السجن. |
Sorun değilse, vermemenizi tercih ederim. Burada çok hassas bir konu üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | لا , لا اعتقد ذلك انها قضية حساسة جدا |
Kaldı ki, ben reklam işindeyim. Bu hassas bir konu. | Open Subtitles | لكن مرة أخرى ، أنا في قسم الإعلان - هذه قضية حساسة - |
Biraz hassas bir konu, iceri gecebilir miyiz? | Open Subtitles | إنها قضية حساسة هلا ذهبنا إلى الداخل؟ |
O kadar hassas bir konu olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أدرك أنه قضية حساسة. |
- Evet, yalnız biraz hassas bir konu. | Open Subtitles | -أجل، إنها قضية حساسة نوعاً ما. |
Yani önemli değil. hassas bir konu. | Open Subtitles | أنها قضية حساسة. |
hassas bir konu ve Richard tam ihtiyat istedi. | Open Subtitles | (إنها قضية حساسة و(ريتشارد طالب بالحذر التام. |
- hassas bir konu. | Open Subtitles | أنها قضية حساسة. |
- hassas bir konu. | Open Subtitles | أنها قضية حساسة. |
Franck'in ölümü hassas bir konu. | Open Subtitles | موت (فرانك) قضية حساسة |
Unutma ki bu .kocan açışından hassas bir durum. | Open Subtitles | أن هذه قضية حساسة لزوجك |
Evet, bu epey hassas bir durum. | Open Subtitles | هذه قضية حساسة جداً |