Bir fizikçi olarak, hayatımın çoğunu cebirle geçirdim ve cebirin bilimdeki önemini sözle anlatmam mümkün değil. | Open Subtitles | كعالم فيزيائي، قضيتُ معظم حياتي في ممارسة الجبر ولا يمكنني المبالغة في أهمّيته للعلم |
Hanna, balonun çoğunu burada dikilip seni beklemekle geçirdim. | Open Subtitles | هانا, قضيتُ معظم حفله العوده أقف بالجوار وأنتظركِ. |
Seyir defterinde yazdığım gibi bu sürede vaktimin çoğunu sistemi tekrar çalışır hale getirmeye çalışarak harcadım ama maalesef başarısız olmuştum. | Open Subtitles | كما هو مذكور في السجل, قضيتُ معظم ذلك الوقت في محاولة إصلاح الأنظمة و لكن للأسف لمْ أوفّق في ذلك |
Hayatımın çoğunu bu rozetin arkasında geçirdim ve sana şunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | قضيتُ معظم حياتي أسير خلف هذه الشارة، وأستطيع أن أقول لكِ هذا كحقيقة... |
Hayatımın çoğunu bir ayağım kapıda geçirdim. | Open Subtitles | قضيتُ معظم وقتي متنقلاً |
Kariyerimin çoğunu Doğu Asya'da geçirdim. Uluslararası bir yardım kuruluşunda çalışıyordum. | Open Subtitles | قضيتُ معظم مسيرتي المهنية في شرق (آسيا) أعمل لحساب وكالة إغاثة دولية. |