"قضيت وقتا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• vakit geçirdim
• zaman geçirdim
• zaman harcadım
• vakit geçirdin
• zaman geçirdin
• vakit geçirdiğim
• zaman geçirmiştim
• zaman geçiriyorsunuz
• vakit geçiriyorum

Ben aynı zamanda cephe işçileriyle de vakit geçirdim ve bunun imkânsız bir durum olduğunu öğrendim.
وكذلك قضيت وقتا مع العاملين الميدانيين، وتعلمت بأنها وضعية مستحيلة.

Ben de sizin yaşlarınızdayken bu Gizli Kamp'ta... bayağı vakit geçirdim.
قضيت وقتا طويلا هنا في المعسكر السري عندما عنا في سنك اتعلم ؟

Ne güzel bir akşamdı. Harika zaman geçirdim, ya siz?
كانت ليله جميله انا قضيت وقتا ممتعا , وانتى؟

Yani, demek istediğim son 10 yılda kimseyle geçirmediğim kadar onlarla zaman geçirdim.
انهم , تعلمون , اجل لقد قضيت وقتا معهم اكثر من اي واحد منكم خلال 10 سنوات

Her şeyi çantada keklik gördüm Millie sonra da olduğum yere dönmek için çok uzun zaman harcadım.
أضعت ما كان لي مضمونا,ميلي و قضيت وقتا طويلا محاولا استرجاعه

Harika vakit geçirdim ben mutlu olunca ailem de mutlu oluyor.
لقد قضيت وقتا رائعا لكن عائلتي اكثر سعاده مني

Onunla telefonda konuşarak, sohbet ederek... çok fazla vakit geçirdim.
أنت تعلم، لقد قضيت وقتا طويلا بالهاتف معه وقتا طويلا أتحدث معه

Bak, geçen gün takılırken çok iyi vakit geçirdim.
انظروا، لقد قضيت وقتا رائعا حقا شنقا مع لكم في اليوم الآخر.

Bu sabah fazla enerjiksin. Özür dilerim, dün gece çok iyi vakit geçirdim de.
حسنا ، أنا آسف، لقد قضيت وقتا جميلا الليلة الماضية

Yüksek kuzey kutbundaki deniz buzları üzerinde tek seferde haftalarca kayak yaparak vakit geçirdim.
-لقد قضيت وقتا في التزحلق على الجليد عبر جليد البحر في وقت ما في مرتفعات القطب الشمالى-

Balayımızda harika vakit geçirdim.
و أنني قضيت وقتا ممتعا معك في شهر العسل

Pekâlâ, iyi zaman geçirdim ama artık dışarı çıksam iyi olacak.
حسنٌ، لقد قضيت وقتا رائعا. من الجيد الخروج, كما تعلم.

Bak, harika bir zaman geçirdim ama beni işe kadar takip etmiş olman biraz tuhaf.
لقد قضيت وقتا رائعاً لكنه من الغريب أن تتبعيني إلى عملي

Küçük bir çocukken, gospel dinlemek için kilisede çok zaman geçirdim.
حسنا، عندما كنت صبيا، قضيت وقتا كثيرا في الكنيسة أستمع إلى الإنجيل.

Hayatımın nasıl olduğu gerçeğinden, kaçabileceğimi düşünerek çok zaman geçirdim.
قضيت وقتا طويلا تمنيت لو استطعت الابتعاد عما كانت حياتي مثل.

Dünyanın farklı yerlerinde, Ella'nınki gibi ailelerle pek çok zaman geçirdim, çünkü bizim sosyal kurumlarımızın çalışmadığı yerlerde diğerlerinden neler öğrenebileceğimizi bilmek istiyordum.
إذن، قضيت وقتا وأنا أعيش مع عائلات مثل عائلة إيلّا في أنحاء مختلفة من العالم، لأنني أريد أن أعرف: ما الذي يمكن أن نتعلمه من أماكن لا تقوم فيها المؤسسات الإجتماعية بعملها؟

Dün gece harika zaman geçirdim.
لقد قضيت وقتا رائعا الليلة الماضية

Çünkü İspanyolca özür dilemeyi öğrenmek için uzun zaman harcadım.
لاننى قد قضيت وقتا طويلا أحاول أن أصيغ إعتذارا بالاسبانية هذا الصباح

- Yani beni gösterdiğinden çok seviyors... - Prensesle iyi vakit geçirdin mi?
- لذا تَحْبُّني أكثر بعض الشيء مما000 هل قضيت وقتا ظريفا مع الاميرة ؟

Yatakta iyi zaman geçirdin değil mi?
انت قد قضيت وقتا ممتعا الان,اليس كذلك؟ اعني... عندما كنا في الفراش

Bunları hak etmek için okulda çok vakit geçirdiğim belli oluyor.
يمكن القول أنني قضيت وقتا كافيا في مدرسة لكسب ولايتي.

Altyapısı Brezilyalıların Ju-Jitsu tekniklerine dayanan Silva'yla, değişik Ju-Jitsu tekniklerini öğrenmeden önce biraz zaman geçirmiştim.
ناتي من الجوجيتسو البرازيليه الارضيه, انا قضيت وقتا قليل مع سيلفا قبل سنوات قبل دخوله في ام ام ايه

Bence New Hampshire'da çok zaman geçiriyorsunuz.
أاعتقد انك قضيت وقتا طويلا في نيوهامبشير.

Yine de çok eğlenceli. Müthiş vakit geçiriyorum.
على الرغم من أنها كانت مرحه إلا أنني قضيت وقتا ممتع