Gözümün önünde biftek yediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع تصدق ذالك انك تأكلين قطعة اللحم أمامي |
Bay biftek, sen benim tek dostumsun. | Open Subtitles | سيد قطعة اللحم , أنت صديقي الوحيد |
Şu güzel bifteğin tadına bir bak. Yemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | خذى قطعة اللحم الذيذة هذه لستِ مضطرة لأكلها |
Bak ne diyeceğim, kardeşim. Senin için bu bifteğin icabına bakacağım. | Open Subtitles | سأخبرك ماذا يا أخي, سأهتم بأمر قطعة اللحم المشوية هذه. |
İyi bir et parçası gördüm ve "Hayata bir defa gelirsin!" "Erkek gibi davran" dedim. | Open Subtitles | لماذا لا تفعل المرأة كما يفعله الرجال أحياناً؟ أحببت قطعة اللحم, لذا قلت "أنت تعيش مرة واحدة! |
Ben Etimi pembe severim, çiğ değil. | Open Subtitles | والآن, أحب أن تكون قطعة اللحم نصف مستوية ولكن ليس نيئة |
Yo, yo, T-Bone! N'aber abi? | Open Subtitles | تي) يا قطعة اللحم) كيف الحال يا صاح؟ |
Otelde. - Bifteği sıcak tut. | Open Subtitles | أنه فى الفندق ابق قطعة اللحم دافئة ، سأعود |
Federal hükümet 85 gram eti, makul bir porsiyon olarak tanımlıyor. | Open Subtitles | الحكومة الفيدرالية تصنف قطعة اللحم ... التي وزنها 3 أوقيات بأنها قطعة |
O etin içinde seni bekleyen koca bir enerji yığını var. | Open Subtitles | أتعرف, هناك مفاجئة كبيرة تنتظرك بداخل قطعة اللحم هذه |
biftek gibi soğuk bir et parçası bulman lazım. | Open Subtitles | -حسنٌ لن تتخلص وتتركني مثل قطعة اللحم الباردة |
Bu biftek çok etli. | Open Subtitles | قطعة اللحم.. انها دسمة |
Murph, onlar onu dandik bir biftek gibi yakmadan önce böyle bir şey söyledi. | Open Subtitles | ميرف)، قال شيئاً بهذا الشأن) ! قبل أن يحرقوه مثل قطعة اللحم |
Sonuçta, tabaklarımızdaki köftenin ya da bifteğin küresel ısınma, su kıtlığı, türlerin neslinin tükenmesi, | Open Subtitles | أنّ البرجر، أو قطعة اللحم التي على أطباقنا يمكن أن تساهم بأشياء مثل الإحتباس الحراري، شح المياه |
Bir bifteğin yan kısmından daha çok kesilmişimdir herhalde. | Open Subtitles | أوه، لقد تمّ قطعي أكثر من قطعة اللحم |
"Siktir be, keşke bifteğin tadına bir baksaymışım." | Open Subtitles | "اللعنة، ليتني تناولت قطعة اللحم " |
Oraya ölü bir et parçası olarak asılmayı istiyorsun her halde. | Open Subtitles | من الاغلب ان تحب ان يعلقوك هناك ! مثل قطعة اللحم الميتة . |
Oraya ölü bir et parçası olarak asılmayı istiyorsun her halde. | Open Subtitles | من الاغلب ان تحب ان يعلقوك هناك ! مثل قطعة اللحم الميتة . |
Gary, Etimi sıkıştırdın farkında mısın... | Open Subtitles | تلك كَانتْ قطعة اللحم والتي كنت على وشك... |
Etimi kes ve bana yedir. | Open Subtitles | اقطع قطعة اللحم هذه واطعمها لي |
Bifteği bitirince yine eski kemiğe döner. | Open Subtitles | عندما ينتهي من قطعة اللحم يعود إلى عظمه القديم |
Domuzun budunu keser ve çöpe atar, ve o buda bakar ve şöyle der, ''Bu mükemmel bir domuz eti parçası. Neden çöpe atıyorum ki?''' | TED | فإنها تقطع مؤخرة قطعة اللحم وترميها بعيدا , وتنظر إلي هذه القطعة من اللحم مفكرة , " هذه قطعة جيدة من اللحم . لماذا سوف أتخلص منها ؟" |
Yani bir parça etin içinde birçok farklı ilaç bulunabiliyor. | Open Subtitles | هنا أنت تتحدث عن 4 أدوية مختلفة، يمكنها أن تتواجد بنفس قطعة اللحم. |