| Jitters'da çörek satmaya başladık, bugün iki tane yedim. | Open Subtitles | لقد بدأنا بيع الفطائر بطريقة هيسترية. لقد أكلت قطعتين اليوم. |
| Üzümlü kekten bahsetmişken iki tane getirsene, Milton. | Open Subtitles | ما دمت قد ذكرت كعكة العنب فأعطنا قطعتين منها يا ميلتون |
| Tüm istediğimiz sadece biraz kahve ve iki parça turta, tamam mı? | Open Subtitles | كل ما نريده بعض من القهوة و قطعتين من الفطائر، أليس جيدا؟ |
| Kadının o evde en azından iki parça takısı var. | Open Subtitles | لديها على الأقل قطعتين, يفترض قد تركت في ذلك المنزل |
| O yolladı. Sana iki dilim ayırdım, dolapta. | Open Subtitles | لقد أرسل من هذا لقد تركت لك قطعتين في الثلاجة |
| Hayır, sadece iki dilim yağsız ekmek. Sağol. | Open Subtitles | لا شكراً فقط قطعتين من التوست الجافياهكتور. |
| - İki tahta çakmanız lazım! - Bir tane yetmez! | Open Subtitles | يجب أن تضع قطعتين من الخشب واحد ليست كافية |
| İki tane koli bantı, her ikisinden de DNA ve parmak izi için örnekler alındı. | Open Subtitles | قطعتين من الملصق كلها مسحت من الحمض النووي والبصمات |
| İki tane isli mezgit balığı,lütfen Bu babamın favorisidir. | Open Subtitles | أنا أريد قطعتين من لحم السمك المدخن إنها المفضلة لدى أبي |
| Hayır, sevmemiş olsam iki tane yemezdim. | Open Subtitles | كلا، لو لم يعجبني، لما أكلت منه قطعتين بأكملهما. |
| İki misket, bir top iplik, iki tane wiffleball sopası. | Open Subtitles | قطعتي رخام، كرة من الخيط و قطعتين من الملفوف |
| iki parça demiri bir araya getir haç yap. ve bir çocuk gibi oyun oyna, ben... | Open Subtitles | كل ما تفعله هو ان تضع قطعتين من الحديد كأنك طفل تلهو بجوار الطائرة |
| Hücrede iki parça metali kaynak yapmak mümkün mü? | Open Subtitles | هل بالإمكان لحم قطعتين من المعدن هنا في الزنزانة؟ |
| Hücrede iki parça metali kaynak yapmak mümkün mü? | Open Subtitles | هل بالإمكان لحم قطعتين من المعدن هنا في الزنزانة؟ |
| Sonra da, viskilerine iki parça buz isterler. | Open Subtitles | سيرغبون بعد ذلك فى قطعتين من الثلج فى كأس الويسكى |
| İki çeşit malzemeli bir dilim veya tek çeşit malzemeli iki dilim pizza alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الحصول على قطعه بطبقتين او قطعتين بطبقه واحده |
| Chui, bir dost ol ve o lezzetli pekan turtalarından iki dilim sar. | Open Subtitles | شوي ، فلتكُن صديقاً وتقوم بتغليف قطعتين من فطيرة الجوز لي |
| Eve giderken iki dilim sardırdın. - Çocuklarımı çağırmadığın için. | Open Subtitles | لقد أخذت معك قطعتين للمنزل - لأنكِ لم تدعى أطفالى - |
| - İki biftek, orta pişmiş. - Yeşil sebzeler. | Open Subtitles | قطعتين من اللحم متوسطين الطهى مع الخضروات |
| Kiraz kuşu, bıçağın hızlı bir darbesiyle ikiye kesilir. | Open Subtitles | عليكِ أن تقطعي الأرطلان إلى قطعتين بضربة سكين سريعة |
| Bir dilim pizzayı arkadaşımla paylaştığımda, onu iki küçük parçaya bölmek zorunda kalıyoruz. | TED | وعندما أقوم بمشاركة شريحة من البيتزا مع صديق، علينا أن نقسّمها إلى قطعتين أصغر. |
| sanırsam turtanı hep iki parçalı istemenin nedeni Joy Harmon, öyle değil mi? | Open Subtitles | اذن اخمن ان جوي هارمون هي السبب في طلبك دائما قطعتين فلان؟ أتدري؟ |