Arkadaşlar, bir kağıt parçası alıp en utanç verici anınızı yazmanızı istiyorum. | Open Subtitles | اريدكم ان تاخذوا قطعه من الورق وتكتبون عليها اكثر ذكرى محرجه لكم |
O sandıkta bir kaya parçası var. Alır mısınız? | Open Subtitles | اذا نظرت فى هذا الصندوق، سوف تجد قطعه من الصخر؟ |
Evet, bende bir parça sonraya sakladığım kuru meyveden var. | Open Subtitles | لا لدى قطعه من فاكهه مجففه كنت أدخرها بعد حين |
Yanlış bildiğim her sorudan sonra, bir parça kıyafetimi çıkaracağım. | Open Subtitles | كل سؤال اجاوب عليه خطأ سوف اخلع قطعه من ملابسي |
Üçüncü kurşun dördüncü kaburganın solundan çıktı kostal kıkırdakları parçaladı sol atriyumun bir parçasını kopardı ve skapulanın kostal yüzeyine takılı kaldı. | Open Subtitles | الرصاصة الثالثة أزيلت من يسار الضلع الرابع محطمة للغضروف أخذه قطعه من بطين القلب و أقحمت نفسها |
- Saat 7'de bir dilim muzlu kek yemiş. | Open Subtitles | لقد اكلت قطعه من فطيره الموز فى السابعه |
Bu küçük kız, gökyüzünün bir parçası dostlarım. | Open Subtitles | هذه الفتاة الصغيره،انها قطعه من السماء يا أصدقائي |
Bu, kurbanın cesedinin sarıIı olduğu muşambanın parçası. | Open Subtitles | تلك قطعه من ملاءه البلاستيك التي كان الجثمان ملفوف فيها |
Sanırım bu şeyler dönüşümün devam eden birer parçası. | Open Subtitles | اعتقد ان هذه قطعه من التحويل كل هذه الاشياء ذهبت |
Kurbanın cüzdanından aldığım örnekte sanırım bir deri parçası buldum. | Open Subtitles | قمت برفع الاثار عن حافظة الضحية ووجدت شىء ظننته قطعه من جلد بشرى |
Dünya'nın neresinde bunun kadar mükemmel bir demir parçası bulabilirsin ki? | Open Subtitles | من اين مكان فى العالم يمكن ان تجد قطعه من الحديد بمثل هذه الروعة ؟ |
Ama, elimde bu bulmacanın bir parçası varsa ve onda da bir diğeri belki bunları bir araya getirip, birbirimize yardımcı olabiliriz. | Open Subtitles | ولكن أذا حصلتُ على قطعه من الأحجيه ولديه الأخرى |
Giysilerinden bir parça, bir tutam saçı ya da ayakkabısının teki lâzım bana. | Open Subtitles | احتاج الى قطعه من ملابسه أو خصلة من شعره أو حذاء. |
Polis geldi fakat bir parça kâğıttan başka hiçbir ipucu bulamadı. | Open Subtitles | حضر البوليس لكنه لم يجد قرائن سوى قطعه من الورق |
Bir gözlü ayı ya da denizin cilaladığı bir parça cam? | Open Subtitles | دبدوب اعور او قطعه من الزجاج بجانب البحر |
Siz, yada eşinizin ciğerinden bir parça alırız, ve onun vücudu bunu tamamlar. | Open Subtitles | يُمكننا ان نأخذ قطعه من كبدك او من كبد زوجك وسوف ينمو في جسدها |
Eski parçalardan birini alabilir miyiz diye kampüsü aradım ve bir sürü telefon numarası verdiler ama sonunda doğru numarayı buldum ve bana bir parça satabileceğini söyledi ama bu sabah almak zorundaydım. | Open Subtitles | لأرى أن كان بإمكاننا شرى قطعه من الأرضية القديمة وهم أعطوني , تقدر تقول .. ملايين الارقام |
Sen konuşmaya başlamadıkça bir parçasını bile çıkartmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أتركك لمس قطعه من ملابسي حتى تبدأي بالتكلم |
Söylediğin her kişi için karının bir parçasını, çocuklarının bir parçasını göndereceğim | Open Subtitles | إن قلت هذا لأي شخص سأرسل قطعه من زوجتك وقطعه من طفليك .. |
Torunumuzun bir parçasını sallıyorum. Kapattığım için üzgünüm ama Bob kamyonetin arkasına asıldı-- | Open Subtitles | انا اهز قطعه من حفيدنا اسمعي، أنا آسف لأني أغلقت الخط |
Bakar mısın, annen bana bir dilim kek getireceğine söz verdi, ve getirmedi. | Open Subtitles | أمك وعدتني بأن تعطيني قطعه من الكيك |
Sana yardım edebilirim, tek istediğim pastadan bir dilim. | Open Subtitles | و كل ما أريده هي قطعه من الكعكه |