Öyle işte. Patron aramış, sen kendin söyledin. | Open Subtitles | حسنٌ، أنتِ قلتِ بنفسكِ أنّ المدير قد اتصل |
kendin söyledin buralarda, düzgün bir kahve bile bulamıyorsun. | Open Subtitles | .. أنتِ قلتِ بنفسكِ لا تستطيعين إحتساء كوب قهوة رائع هنا |
İkimizin olayın dışından onların hareketlerini tahmin etmemizin işe yaramadığını sen kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد قلتِ بنفسكِ أن الأمر لا يفلح، نحن الإثنان في الخارج، نحاول توقع حركاتهم |
Davranışlarını anlayamadığını sen kendin söyledin. | Open Subtitles | قلتِ بنفسكِ أنكِ لم تفهمي طريقة تصرّفها. |
Kendin dedin, sana mesaj göndermeye çalışıyor. Seninle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | قلتِ بنفسكِ إنّه يحاول أن يبعث إليكِ برسالةٍ، يريد لقاءكِ |
Hadi ama, kendin söyledin zaten son birkaç haftanın harika geçtiğini. | Open Subtitles | أعني، بالله عليكِ. قلتِ بنفسكِ أنّ آخر أسبوعان كانا الأفضل في حياتكِ. |
Geçen gün parkta kendin söyledin, ben buyum. | Open Subtitles | ذاك اليوم في المنتزه قلتِ بنفسكِ أن هذا ما أنا عليه |
Son zamanlarda seni çok fazla kontrol etmediğini kendin söyledin. | Open Subtitles | قلتِ بنفسكِ أنه لا يشرف عليكِ كما يجب مؤخرا. |
Onun nasıl biri olduğunu kimsenin bilmediğini kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد قلتِ بنفسكِ أنه لا أحد يعرف شكلها |
Onlardan biri olduğunu kendin söyledin. | Open Subtitles | لقد قلتِ بنفسكِ أنّك كنتِ واحدة منهن |
Bay Leclair'in garip davrandığını kendin söyledin. | Open Subtitles | قلتِ بنفسكِ أن السيد (لكلير) كان يتصرف بغرابة. |
Kendin dedin, yürüyemiyorsun ve tuvalete gidemiyorsun. | Open Subtitles | لقد قلتِ بنفسكِ أنك لا تستطيعين أن تمشي أو تذهبي الى الحمام |