Beni buraya getirmenin bir nedeni olduğunu söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | ولكنك قلت انك قمت باحضارى هنا لسبب ما, اليس كذلك؟ |
Boşansak bile mal varlığımın 1/3'ini istemediğini söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | قلت انك تخليت عن ثلث ممتلكاتي إن تطلقنا أليس كذلك؟ |
Dans dersi almaya gideceğimiz zaman, kaval kemiğinde çatlak olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | عندما اردنا اخذة حصة الرقص قلت انك لديك تشنج في الساق |
Öyleyse neden çaldığını söyledin? | Open Subtitles | لماذا قلت انك فعلت ؟ لاني انا قلت انك الفاعل |
Gemide yangın çıkmadan önce, silah sesleri duyduğunu söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت انك سمعت صوت اطلاق الرصاص قبل الحريق |
Bana, beni cehenneme kadar takip edeceğini söylemiştin, di mi? | Open Subtitles | لقد قلت انك تريد ان تتبعني الى الجحيم اليس كذلك؟ |
Onunla yalnızca konuşmak istediğini söylemiştin ona zarar vereceğini değil. | Open Subtitles | انت قلت انك تريدين فقط التكلم معه. وأنك لن تؤذيه |
- Bisikletten sıkıldığını söylemiştin. | Open Subtitles | هل تريدون الإيعاز لي بشيء ما ؟ لقد قلت انك مللت الدراجة |
5. sınıftaki Okajima'dan hoşlandığını söylemiştin ya. | Open Subtitles | انت هيرو قلت انك تحب اوكاجيما من الصف الخامس |
Öğretmeninden nefret ettiğini söylemiştin ve o da öldürülmüştü. | Open Subtitles | انت قلت انك تكرهه مدرسك بالامس وهو ايضاً قتل |
Onu buraya getirmeyeceğini söylemiştin. Aslında çok çaresiz kaldım. | Open Subtitles | لقد قلت انك لن تحضريه هنا حسناً ، لقد يئست |
Üstelik onunla konuşacağını söylemiştin. | Open Subtitles | انت يجب ان تكلمها لأنك قلت انك ستفعل ذلك من قبل |
Evet, ama hatırlarsan, özel bir sipariş verdiğini ve daha gelmediğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت انك ارسلت لتحضر شئ خاص وانه لم يأتى بعد |
Ve sen bana, senin doktorum olmamı istemediğini çünkü... seni incelememi istemediğini söylemiştin. | Open Subtitles | وانت قلت انك لا تريد ان اكون طبيبك المعالج لا تريد ان اقوم بفحصك والأن على ان اقوم بفحصك طوال الوقت |
- Benden fikir almak istedigini söyledin. | Open Subtitles | قلت انك تريد نصيحتي بشأن مسألة حساسة؟ نعم ستيفا |
- Sen söyledin. Kahve istedin. | Open Subtitles | نعم انه انت لقد قلت انك تريد القليل منها |
Aslında bir şey görmediğini kendin söyledin. | Open Subtitles | و مما سمعت في هدا النفق لقد قلت انك لم تري شيء |
Lordum, sizinle ilk tanıştığımızda, ...bana büyük bir devlet adamı olmak istediğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | سيدي عندما التقينا اول مرة قلت انك تتمنى ان تصبح رجل دولة مهم |
Sen dedin ki "Majid aradı, gitmek zorundayım, hemen geleceğim." | Open Subtitles | عزيزي قلت بأن ماجد اتصل و قلت انك ستعود قريبا |
Trevor, yeni kayıt olan üyenin iletişim bilgisini mesajla göndereceğim demiştim. | Open Subtitles | تريفور, لقد قلت انك سوف ترسل لي معلومات للتواصل مع الزائر |
Grup izlemeye gittiğini söylediğin geçen çarşamba akşamı ne yaptın? | Open Subtitles | حسنا , ماذا فعلت عندما قلت انك سوف تذهب لتري فرقة الأربعاء الماضي |
Blessington denen adamı yatağında perişan bir vaziyette bir gazeteye sıkıca sarılırken bulduğunuzu söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلت انك وجدت هذا الرجل بليسينجتون ممددا على سريره وممسكا بصحيفة ؟ |
Reace bi zıpkınla ateş ettiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | انتظر لحظه انت قلت انك قتلت ريس ببندقيه ذات رمح؟ |
hani hatırlıyor musun, İrlanda'yı ne kadar çok seviyorum diyordunuz? | Open Subtitles | تتذكر عندما قلت انك حقاً حقاً تريد ان ترى هذه الجزيرة |
Yardım istediğini söylediğinde, doğru söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | قلت انك تستطيع مساعدتي اظنك كنت تعني ما تقول |