| Tatlım, bu benim için endişe ettiğini göstermenin komik bir yolu mu? | Open Subtitles | حبى , هل هذه هى طريقتك فى قول أنك قلقان على ؟ |
| Lauren'ın ebeveynleri onun diğer çocuklarla iletişim kuramamasından endişe ediyorlar. | Open Subtitles | والدا لورين قلقان حقاً من كيفية تعامل لورين مع بقية الأطفال |
| Tatlım, baban ve ben elimizden geldiğince sana ihtiyacın olan zamanı tanımaya çalıştık, ama artık endişeleniyoruz. | Open Subtitles | ياعزيزتي ، أبوك ِ وأنا حاولنا أن نعطيك مساحة بقدر ما إحتجت ِ ، لكننا قلقان |
| dedim. "Biz senin için çok endişeleniyoruz" dedi. | TED | فأجابتني: "أنا و والدك حقا قلقان بشأنك." |
| O kadar da endişeli değildim ta ki son NTAC kontrolünü kaçırana kadar. | Open Subtitles | انا لم اكن قلقان الى ان لم يحضر ميعاده الاخير فى الامن الوطنى |
| Araya gireceğim ama bozulmanın oranı konusunda ikimiz de endişeliyiz. | Open Subtitles | فقط للتعجل , كلانا قلقان حول معدل التدهور |
| Biz sadece endişelendik, hepsi bu. | Open Subtitles | لقد كنّا قلقان, هذا كل ما في الأمر. |
| Mahalleyi sevdiler ama köprüdeki olay yüzünden biraz endişeliler. | Open Subtitles | وأحبا الحيّ ولكنها قلقان قليلاً على الأمور على الجسر |
| Bombalar patladığında endişeden kafayı yerken sana ulaşmaya çalıştığımızda? | Open Subtitles | تحاول معرفة متى ستنفجر القنابل ونحن قلقان عليك؟ |
| Alt tarafı senin için endişeleniyorlar, hepsi bu. | Open Subtitles | إنهم قلقان عليك هذا ما في الأمر |
| İkinizin de hakkımda bu denli endişe etmeniz cidden beni duygulandırdı. | Open Subtitles | انه فعلا مؤثر كم انتما الاثنان قلقان علي |
| Hücreye atılma riskini göze aldığınıza göre sağlıklarından endişe ediyor olmalısınız. | Open Subtitles | لابد أنكما قلقان بعض الشيء على راحتهم لتخاطرا بأن تقتلا. |
| Annenle bu yüzden endişeleniyoruz. | Open Subtitles | لهذا السبب نحن قلقان عليك أنا و أمّك. |
| Annen ve ben senin için endişeleniyoruz. | Open Subtitles | والدتك وانا قلقان بشانك |
| Ailen endişeli hayaller gören... | Open Subtitles | إن أبواكِ قلقان. إن سلوككِ في تمثيلكِ, وتضليلكِ مع ميولكِ لاضطرابات الشخصية الهامشية. -اضطرابات الشخصية الهامشية. |
| Ailenin bu kadar endişeli olmasının sebebi ne sence? | Open Subtitles | لما تظنين أن والداك قلقان بشأنه ؟ |
| Bay ve Bayan Hughes endişenizi anlıyorum, hepimiz endişeliyiz ama gelmemeliydiniz. | Open Subtitles | من فضلكم يا سيد ويا سيدة هيورز أعرف أنكما قلقان ونحن كلنا كذلك ولكن ما كان يجب عليكما المجيئ |
| Seni seviyoruz ama biraz endişeliyiz işte. | Open Subtitles | نحن نحبكِ لكننا قلقان قليلاً حيالك |
| Annen ve ben senin için çok endişelendik. | Open Subtitles | أنا و أمك قلقان عليك جداً |
| Biz senin için endişelendik. | Open Subtitles | إننا قلقان عليكِ. |
| - endişeliler. Birini öldürebileceğini düşünmüyorlar. | Open Subtitles | ، حادثتُ والديه بالتبنّي، إنّهما قلقان ولا يظنّانه قادرًا على قتل أحدٍ. |
| Bombalar patladığında endişeden kafayı yerken sana ulaşmaya çalıştığımızda? | Open Subtitles | تحاول معرفة متى ستنفجر القنابل ونحن قلقان عليك؟ |
| Alt tarafı senin için endişeleniyorlar, hepsi bu. | Open Subtitles | إنهم قلقان عليك هذا ما في الأمر |