Sonra işler Biraz ileri gitti. Anlatmak istediğin bu mu? | Open Subtitles | ثم تماديتما قليلا في الأمر هل هذا ما تقولينه ؟ |
Ve 30 günümü sadece şunları yiyerek geçirdim. Başta eğlenceliydi, ortalara doğru Biraz zorlaştı, sonlarda ise çok tehlikeli bir hale dönüştü. | TED | وأمضيت 30 يوما لا آكل إلا هذا كان الامر ممتعاً في البداية صعب قليلا في الوسط، خطر جدا في النهاية |
İlk aylarda sanki Biraz yukarı da çıkıyor. | TED | هي نوعا ما ترتفع قليلا في تلك الأشهر الأولية. |
mutlu bir yer haline getirmek için. Ve bunu diliyorum hepimize ve Biraz olsun katkısı olduysa aynı şeyi yapma isteği vermek için, Dur, Bak, Git. | TED | و هذا ما آمله لنا، وإن كانت هذه المحادثة قد ساهمت ولو قليلا في أن تجعلكم تريدون اتباع نفس الطريقة، توقف، انظر، انطلق. |
Yani işler Hindistan'da Biraz daha kolay olduğundan, alan bir haftada satın alındı ve çalışmaya başlamış olduk. | TED | وكانت الأمور أسهل قليلا في الهند، اشتري الموقع في غضون أسبوع، وكنا نعمل. |
Lisede kayak yarışmalarına katıldım, ve üniversitede Biraz huzursuz oldum çünkü bir iki yıldır spor adına hiçbir şey yapmıyordum. | TED | وكنت اتزلج بشكل تنافسي في المدرسة الثانوية، واسترحت قليلا في الجامعة لأنني لم أكن أعمل أي شيء رياضي طوال عام أو عامين. |
Bizler TED'de bu açıklık fikrine Biraz takıntılıyız. | TED | ونحن في مؤتمر تيد مهووسون قليلا في موضوع الانفتاح ذاك على العالم |
..Biraz adalete Biraz gelişime. | Open Subtitles | في العدالة أقل قليلا .في التقدم أكثر بقليل |
Bu kulağım Biraz sağırdır. Bir dahaki sefere daha yüksek sesle konuş. | Open Subtitles | عزيزتي، هذه الأذن صماء إرفعي صوتك قليلا في المرة القادمة |
Biraz gecikeceğimi söylemek için aradım. | Open Subtitles | أنا مجرد الدعوة لنعلمك أنا ستعمل يكون قليلا في وقت متأخر. |
Dışarısı Biraz soğuk, ama bizi durduramaz, değil mi? | Open Subtitles | الجو قارس قليلا في الخارج لكن سوف لن ندع ذلك يوقفنا؟ ماذا؟ |
Dinle... İlk sene tüm kadınlar Biraz delirir. | Open Subtitles | استماع كل الزوجات يصيبهن الجنون قليلا في السنة الأولى |
Neden gidip Biraz dolaşıp minik Lassie'yi arasan ve ben de seni burada beklesem? | Open Subtitles | لم لا تذهب للتجول قليلا في الأنحاء والبحث عن الفتاة الصغيرة، وسأنتظرك هنا؟ |
Simon Louis geri gelmekte Biraz yavaş kaldı. | Open Subtitles | ٌ جيم ريز ٌ متباطئ قليلا في في القدوم إليها |
Birkaç saat çalışıp Biraz fazladan nakit kazanmak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنك تريدين العمل لساعات لتساعدي قليلا في المصروف |
Sadece, daha önceki başka yabancılarla olan ilişkilerimizden Biraz dilimiz yandı da. | Open Subtitles | الأمر فقط أننا أكتوينا قليلا في العلاقات الماضية |
Yazın Biraz daha romantik olurdu ya da donma noktasında olmadığımız herhangi bir zaman. | Open Subtitles | الأمور رومنسي أكثر قليلا في الصيف أو أي وقت ليست الأجواء فيه تحت درجة الصفر |
Bugün Biraz erken kesebilir miyim? | Open Subtitles | هل تعتقدين بأنّني يمكن أن أقطع قليلا في وقت مبكّر من هذا اليوم؟ |
Bence Biraz erken oldu ama yine de kendimi iyi hissettirdi. | Open Subtitles | اعتقدت انه كان قليلا في وقت قريب جدا، ولكن أيضا، فإنه يشعر نوع من لطيف. |
Annemin kusuruna bakma, Biraz tuhaftır. | Open Subtitles | آسفة جدا لما فعلته أمي قد تكون فظة قليلا في بعض الأحيان |