Lütfen, başım iyileşene ve biraz gücümü kazanana kadar kalmama izin ver. | Open Subtitles | أرجوكِ ، اتركيني أبقى لوقت قصير فقط حتى يصفو رأسي وأستعيد قوتي |
O, bu izlerin, gücümü ve yaşadığım her şeyi anımsattığını ve benim için utanacak hiçbir şeyin olmadığını söyledi. | TED | قالت أنها تمثّل تذكيراً لمدى قوتي وكلّ ما مررت به وليس هناك من شيء يدفعني للخجل. |
Ve bu kez ne gücüm ne de hızım ona yardım edebilir. | Open Subtitles | وهذه هي المرة الوحيدة التي لا قوتي ولا سرعتي يمكن أن تساعدها |
güçlerimi geri toplamak bütün günümü aldı. Bence biraz yavaştan almalıyız. | Open Subtitles | استغرقني يوماً بأكمله لأستعيد قوتي أعتقد أنني ينبغي أن أتمهل اليوم |
Gücümün kararlılığını bir kez daha göstermeme gerek olmadığından eminim. | Open Subtitles | أنا واثق أنه لا داعي لأن أعرض عليك قوتي ثانية |
- Füzem takip etmedi! - Motor durdu. güç kaybediyorum! | Open Subtitles | صاروخي لم يلاحق الهدف ومحرك طائرتي مشقوق وفقدت قوتي |
Herkesin adımı haykırdığı... ve tüm gücümle bluzumu yırttığım anı... hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر تلكَ المرة عندما كانَ الجميع يصرخون بإسمي وإستعملتُ قوتي لأمزق بلوزتي؟ |
Bu biraz fazla değil mi? Biliyorum, baba, ama güçlerim tam da bu patlama ile bir azalıp bir artmaya başladı. | Open Subtitles | أعلم ذلك أبي ولكن قوتي زادت عندما أثر عليها المذنب |
Ancak, korkunun bana zarar vermek için değil, beni korumak için yerleştirildiğini ve o korkuyu nasıl kullanacağımı anladığımda, kendi gücümü buldum. | TED | لكن حينما عرفت أن الخوف لم يكن هناك ليقيدني، بل ليحميني، وعندما عرفت كيف أستخدم الخوف، وجدت قوتي. |
Böylesi bir zamanda, halkıma gücümü tekrar verip güvenebileceğim, ayağa kaldırabileceğim ve kaldırmak zorunda olduğum koca Alman halkına "Ey Alman halkı, gönlünüzü ferah tutun!" diyebileceğim için bahtiyarım! | Open Subtitles | أنا سعيد لأنه في مثل هذه الأوقات, يمكنني منح قوتي و ثقتي للأمة حتى أتمكن من الأرتقاء بالألمان كلهم |
Phil'in öğrettiği gibi, durumu analiz ettim, gücümü kontrol ettim ve tekmeyi bastım! | Open Subtitles | مثلما قال لي فيل لقد حللت الوضع أسيطر على قوتي و أركل |
gücümü kıza verdiğimde, -bir süre güçsüz kalacağım. | Open Subtitles | عندما اعطي قوتي للفتاة ساكون ضعيفا لوقت ما |
Ve onu dansımda buldum, dansım, gücüm, enerjim, tutkum, yaşama nedenim. | TED | ووجدت ذلك في رقصي رقصي هو قوتي طاقتي شغفي الهواء الذي اتنفسه |
Benim gücüm sana geçecek. Benim hayatimi kendi gözlerinle göreceksin. | Open Subtitles | سوف تجعل قوتي قوتك أنا أرى حياتي من أعينك |
Ve bu gercekten beni bir düsünceye sevketti: gücüm ucup gidiyor mu. | Open Subtitles | وبعد ان فكرت قلت لقد حان الوقت لنقل قوتي |
Bir dakika durun. Vali, ispiyoncu güçlerimi kötülük için kullanmaktaydım, | Open Subtitles | انتظري أيتها الحاكمة، كنت استخدم قوتي في الوشاية في الشر |
Bunun güçlerimi kaybetmek anlamına geldiğini bilsem topluluğu mühürlemezdim be! | Open Subtitles | لم اكن لأربط الدائرة الغبية ابداً إذا كنتُ سأخسر قوتي |
Alistair'in potansiyelini ortaya çıkarmak her seferinde Gücümün bir parçasını aldı. | Open Subtitles | استغرق مني كل ما يمكن من قوتي لجعل أليستر يستوفي قدراته |
Şimdi gerçek Gücümün asla vücudumdan gelmediğini biliyorum | TED | الآن اعرف أن قوتي الحقيقية لم تأتي أبدا من جسدي، |
Jean, iki haftadır yeni bir şeyler öğrendim ama söylemesi çok güç. | Open Subtitles | لقد ذهبت قوتي, وغالباً ما اجد نفسي في عالم أخر عن الذي نعيشه.ُ |
Bu benim gücümle alakalı ve her şeyi riske ediyor. | Open Subtitles | هذا حول مدى قوتي و المخاطر عبارة عن كل شيء |
Son karşılaşmamızdan beri güçlerim ikiye katlandı, Kont. Güzel. | Open Subtitles | لقد تضاعفت قوتي منذ اخر مرة تقابلنا بها ايها الكونت |
Hem madden hem manen çok güçlüyüm ama bana gücüme layık bir vazife vermedin. | Open Subtitles | إنني قوية جداً جسدياً وروحياً.. لكنك لم تكلّفني أبداً بمهمة.. توازي قوتي |
Aptalca büyüleri olan yetersiz dostların koruyamazlar seni benim gücümden. | Open Subtitles | رجالك العاجزين بتعاويذهم السخيفة لا يمكنهم إنقاذك من قوتي |
Hayatın iki zıt gücü; sıkışma ve gerilme böylece tek bir objede hayat bulur. | TED | التوتر والضغط، قوتي الحياة، والذي يتجلى في مادة واحدة. |
Kendi sırtımı sıvazlamıyorum insanları anlamak, onların ihtiyaçlarını sezmek benim kuvvetli yönlerim. | Open Subtitles | ليس مدحاً لنفسي، ولكن إحدى نقاط قوتي هي فهم الناس، توقّع احتياجاتهم |
Hayır, benim kuvvetim hakkında endişelenme. | Open Subtitles | لا تقلق على قوتي, لديّ المزيد |