| Gross Mill Mutluluğunu yarattı böylece halkı hoşnut ve sadık kalsın diye. | Open Subtitles | لقد صنع ميزان السعاده القوميه الإجماليه لكي يكونوا قومه راضون ويبقون مخلصين |
| Halkını soğukkanlı bir katilden kurtarmaya çalışan bir kral gördüm... | Open Subtitles | . رأيت ملك يحاول حماية قومه من محاربة باردة الأعصاب |
| Magua atalarının bağrından çıktı ve bugün halkına önderlik yapıyor. | Open Subtitles | ماجوا إبن قومه وقد جاء ليقود العديد منهم |
| Ve babası insanlarını özgürleştirmek için dönemeyecek ... eğer hemen... gitmezse. | Open Subtitles | و أباه لن يعود لتحرير قومه إذا لم يذهب الآن |
| Magua halkının evladıdır ve birçok kişinin başındadır! | Open Subtitles | ماجوا إبن قومه وقد جاء ليقود العديد منهم |
| Sadece insanları hayatta tutmakla kalmadı, hepimizi bir araya getirdi. | Open Subtitles | لم يحافظ على حياة قومه فحسب، بل وجمّعنا كلّنا معًا. |
| Northside halkı ona güvenlerini kaybetti ve politik gücü azalmakta. | Open Subtitles | بنو قومه قد فقدوا ثقتهم فيه ومركزه السياسي بدأ في الإنحسار |
| Ve halkı için daha büyük bir hediye talep ediyordu: Bir gün sürecek müsabakalar. | Open Subtitles | مطالبا بهدية أكبر لأجل قومه يوم من المباريات |
| halkı soykırıma uğruyor olsa bile -- ve inanın bana, Çin hapishanelerinde her yaşlı annenin başına inen her darbeyi hissediyor. Aynen hissediyor. | TED | مع ان جميع قومه يتم إبادتهم وصدقوني, هو يشعر بكل نسمة على كل رأس راهبة مسنة في كل سجن صيني . هو يشعر بها . |
| Bu kılıçla, Halkını ve krallığını savunurken ölen babanızın yerine hükümdar olduğunuzu ilan ediyorum. | Open Subtitles | بهذا السيف أعلن بأن سيادتك ستحل محل والدك والذي مات دفاعاً عن قومه ومملكته |
| Bu yiyeceklerle Halkını yağmur tekrar gelene kadar besleyebilir. | Open Subtitles | هذا يكفي لإطعام قومه حتى يهطل المطر مجدداً |
| Alebran esir tutulan Halkını kurtarmak için yardımımızı istedi. | Open Subtitles | "أليبران" طلب مساعدتنا في انقاذ قومه الذين تم حبسهم كسجناء في الداخل |
| O kendi halkına ahlaklı, etik bir sosyal mesaj sunuyordu. | Open Subtitles | كان قد جلب رسائل خالدة أخلاقية.. إجتماعية الى قومه |
| İyi bir kral, karşısındaki kim olursa olsun halkına saygı göstermesi gerekir. | Open Subtitles | الملك الجيد يجب أن يحترم قومه و لايهم مهما كانوا |
| O her zaman bir kahramandı. Hayatını insanlarını korumak için vermeye hazırdı. | Open Subtitles | لطالما كان بطلاً، مستعداً لبذل حياته لحماية قومه |
| Sen ve ailen durmadan onun... insanlarını öldürüyorken, o gölgelerden hep sizi izliyordu.... | Open Subtitles | كان يراقب من وراء الظلال بينما تقوم عائلتك بتخليد ! عملية إبادة قومه |
| halkının gerillalarla hiçbir işinin olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | أنّه يقول أن قومه ليس لهم حيلة بحروب العصابات. |
| halkının önünde çok onurlu bir hayat yaşadı, ama bir kere benim hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | مكرم جداً وسط قومه لكنه أنقذ حياتى ذات مرة |
| Sadece insanları hayatta tutmakla kalmadı, hepimizi bir araya getirdi. | Open Subtitles | لم يحافظ على حياة قومه فحسب، بل وجمّعنا كلّنا معًا. |
| Ya bir Spartalı olarak insanlarına dönecek ya da oracıkta heba olup gidecekti. | Open Subtitles | حتى يعود خشنا إلى قومه فى إسبرطه أو لا يعود أبدا |
| Kavmini bırak, yoksa Mısır, şelalelerden denize kadar çorak kalacak. | Open Subtitles | دع قومه يذهبون أو ستصبح مصر قاحله من الشلالات إلى البحر |
| Bu Rick Grimes. Alexandria'nın lideri. Bunlar da dostlarından birkaçı. | Open Subtitles | أعرّفك بـ (ريك غرايمز) قائد (ألكساندريا)، وهؤلاء بعض قومه. |
| İnsanlarının lanet olası kutsal ineğini çalmaya çalıştık. | Open Subtitles | لقد حاولنا سرقة بقرة قومه اللعينة المقدًسة |
| Tek bildiğimiz, sırf bu durumda olmasın diye kendi insanlarından birini vurduğu, ve ben de düşündüğümü yaptım. | Open Subtitles | ما نعرفه هو أنّه قتل واحدة من قومه لم تكن تريد أن تكون في وضعه الحالي لذا سأستقرّ على رأيي |