Bu adamın bana yaptıklarını Sanki hiç olmamış gibi gösterdiler. | Open Subtitles | يجعلون كل ما فعله بي يبدو و كأنّه لم يحدث |
Basit olarak: Sanki birisi gerçeği gizlemek için onu köprüden atıp öldürdü. | Open Subtitles | ببساطة، يبدو كأنّه قد قُتل ثمّ رُمي من على الجسر لحجب الجريمة. |
Sanki kıskançlığı duygu değil de, geometri problemiymiş gibi görmek. | TED | يبدو كأنّه يتعامل مع الغيرة كأّنّه مسألة هندسيّة و ليست عاطفيّة. |
Cesedin üst kısmının yarısı Sanki yanmışa benziyor. | Open Subtitles | الجزءالأعلىمن جسدهكاملاً، يبدوا و كأنّه أحرقَ. |
Adam siyah kare şeklinde bir şeyi elinde tutuyordu. Sanki bir şeyi tarıyor gibiydi. | Open Subtitles | كان يحمل جهازاً مربعاً أسود، كأنّه يجري مسحاً لشيء ما. |
Tamam, siz çocukların Sanki sıradan bir günmüş gibi işe dönmeniz lazım. | Open Subtitles | يا عيال الكلب ارجعوا لشغلكم كأنّه يوم عايدي |
Üzerine çok zaman geçti. Bana Sanki dün gibi geliyor. | Open Subtitles | حدث ذلك منذ مدّة طويلة يبدو كأنّه البارحة |
Sanki bu odada, yazarken arkamdan bakıyor gibi. | Open Subtitles | يبدو كأنّه هنا معي في الغرفة ينظر من فوق كتفي عندما أكتب. |
Sanki bir isi, bir görevi yerine getiren bir pilot gibi. | Open Subtitles | و كأنّه يحمل نفسه عبء واجب, مهمة, كالطيّار |
Sanki etrafta bir ablam varmış gibi. | Open Subtitles | ستكون الأمور كأنّه يوجد أخت أخرى في الجوار |
Sanki yüksek sesle söylemediğin şeyleri duyuyor gibi. | Open Subtitles | كأنّه يسمع أشياء لم تقوليها بصوت عال أبداً؟ |
Bir de gelince Sanki bir şey yokmuş gibi davrandı. | Open Subtitles | وعندما جاء، حاول التصرّف كأنّه ليس أمراً جللاً. |
Toparlanıp kaçmış gibi değil. Sanki kaybolmuş ya da birileri ortadan kaldırmış gibi. | Open Subtitles | لا يبدو الأمر كأنّه نهض وفرّ، بل كأنّه اختفى أو أخفِي |
Bir şeyler dönüyor Sanki. Bana söylemedikleri bir şeyler. | Open Subtitles | و كأنّه ثمة أمر يحدث أمرٌ ما لا يريدوا أخباري به |
Silah Sanki cerrahi müdahaleyle yapıştırılmış. | Open Subtitles | لديه سلاح كأنّه مُلتصق به جراء عملية جراحية. |
Ayrıca Sanki seks bağımlılığı varmış gibi yanından geçen her kadına da yan gözle bakardı. | Open Subtitles | و كان دائماً مّا يُحملق بكلّ إمرأة مارّة، كأنّه مصاب بضعف التركيز الجنسيّ. |
Bir ense kemiği buldum bunlar da çene kemiği parçalarına benziyor. | Open Subtitles | حسناً، لديّ العظم الوتدي، وما يبدو كأنّه عدّة أجزاء من الفك العلوي. |
Tüm bu kaosun içinden senin gibi özel birinin ortaya çıkması, havanın altına dönüşmesine benziyor. | Open Subtitles | ...لتستقطر كشكل مميّز ...من كلّ تلك الفوضى كأنّه تحويل للهواء إلى الذهب |
Bulunduğunuz bütün toplantı ve mahkeme salonlarında erkekleri domine edip ipleri elinize aldığınızda her şey doğal işliyor gibiydi. | Open Subtitles | عندما تهيمن التعامل مع الرجال في كل قاعة من قاعات الإجتماعات القاعة التي كنت فيها هذا يبدأ كأنّه مجرد تطوّر طبيعي |