Size bir organizma tanıtmak istiyorum; Bir cıvık mantar, Physarum polycephalum. | TED | أود أن أُعرفكم على كائن حي: وحلُُ عَفَن، فآيزيرم بولي سيفالم. |
Bağımsız parçalardan oluşan bir organizma ama her biri önemli. | Open Subtitles | كائن حي من أجزاء منفصلة، لكن كل شخص مكانته مهمه |
Bir katmanda köpek balığı dişi gördüğünüzü düşünün ve aşağısında daha önce görmediğiniz bir organizmanın fosili. | TED | ترى أسنان سمك القرش في طبقة واحدة ومستحاثات كائن حي لم تكن قد رأيته من قبل تحت ذلك. |
Başka bir canlının içinde yaşayan bir canlı. | Open Subtitles | إنه كائن حي يعيش في كائن حي آخر |
Bu, yaşayan her canlıya başarılı atalarımızın kopmayan gen zincirinin miras kaldığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | إنها تعني أن كل كائن حي باقِ الآن قد ورث جينات من خط مستمر من أسلاف ناجحين. |
Şekil dönüştürücü demek, canlı bir şeyi, başka bir şeye dönüştüren şey demektir. | Open Subtitles | تغيير الشكل أعني به تحويل كائن حي إلي شي آخر مختلف |
Bir trilyon yaşam formu var ama kütüphanede çıt yok. | Open Subtitles | مليون مليون كائن حي و الصمت في المكتبة |
Tüm insanlığı seviyorsun ama ne var ki yaşayan tek bir canlıyı bir bireyi sevmekten acizsin. | Open Subtitles | انت تحب جميع البشر، حتى الأن انت غير قادر على ان احب فردا واحد كائن حي واحد. |
yaşayan şeyler olduklarını, bir annenin karnında büyüdüklerini düşünmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | كأنه كائن حي مثل نمو الطفل الرضيعِ داخل رحم الام ، السيد غروبر |
Bir biobilgisayar. Yarı makina, yarı canlı organizma. | Open Subtitles | نعم ، كمبيوتر حيوي نصف آلة ، ونصف كائن حي |
- Aynen. Gezegenin en güçlü organizmalarından oluşuyorlar. | Open Subtitles | يتخذون هيئة أقوى كائن حي على الكوكب |
Demek oluyor ki bütün gezegen yaşayan bir varlık. | Open Subtitles | اذا هذا سيجعل هذا الكوكب كله الى كائن حي |
diye de sorabilir. Sonuçta deney faresi, tüm organlarının içinde olduğu komple bir organizma. | TED | لان الفأر كائن حي كامل، يحوي شبكات مرتبطة من الأجهزة المتفاعلة. |
Yaşayan bir organizma gibi ama çok karmaşık teknolojiden oluşan bir yapı olacak. | TED | ستبدو وكأنها كائن حي أكثر من كونها تكنولوجيا معقدة جداً. |
Biyolojide herhangi bir yerde herhangi bir organizma için tek bir istisnası olmayan prensip düşünemiyorum. | TED | لا استطيع تحديد قاعدة واحدة عامة لعلم الأحياء لم تخترق عن طريق كائن حي |
Row-bot üç bölümden oluşur. Bu üç bölüm herhangi bir organizmanın bölümleri gibidir. | TED | الروبوت المجدف مكون من ثلاث أجزاء، وهذه الثلاث أجزاء تشبه جداً أعضاء أي كائن حي |
Buza gömülmüş uzaylı cesedinden çıkartılan bu organizmanın temel hücresi dünya dışı yaşamın bir kanıtı olabilir miydi? | Open Subtitles | كان كائن حي إستخرج من الجليد.. والذي قبر بجثة الفضائي.. الخلية الجرثومية ربما تشكل دليلاً لحياة خارج كوكبنا؟ |
Ya da başka bir canlının üstünde diyelim, saç biti gibi. | Open Subtitles | أو يعيش على كائن حي آخر مثل قمل الرأس |
Denizdeki balık göklerdeki kuşlar ve yer üstünde hareket eden her canlıya hükmedin. | Open Subtitles | وسخر لهم الأسماك التي في البحار و الطيور في السماء وكل كائن حي يعيش على الأرض |
Daha önce saçı olmayan canlı bir organizma üzerinde saç yetiştirdik. | Open Subtitles | لقد أصبح بإمكاننا بنجاح أن ننمي الشعر على كائن حي والذي لم يكن لديه شعر من قبل |
Batıdan sana yaklaşan bir yaşam formu izliyorum. | Open Subtitles | أنا أتلقى كائن حي يتحرك نحوك من الغرب. |
Hiç bir canlıyı öldürdünüz mü ? | Open Subtitles | هل قتلت يوما كائن حي ؟ |
Bu güneşin de diğer yaşayan şeyler gibi ilgi ve korumaya ihtiyacı olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أخبراهم فحسب ، أن هذه الشمس تحتاج إلى الرعاية والحماية كأي كائن حي آخر |
Herhangi bir canlı organizma nüfuz ve nükleer asidofilik değişim çalışmalarını değerlendirmek olduğunu düşünün | Open Subtitles | تخيلي أنه يمكنك إختراق أي كائن حي وتقومي بعمل تغير حمضه النووي |
- Aynen. Gezegenin en güçlü organizmalarından oluşuyorlar. | Open Subtitles | يتخذون هيئة أقوى كائن حي على الكوكب |
Sadece yaşayan bir varlık olduğun için üzülüyorum. | Open Subtitles | أشعر بالقلق فقط لانك كائن حي |
Bugün yaşayan hiç bir canlıda böyle bir zırh yok. | Open Subtitles | لا يوجد كائن حي في يومنا هذا لديه درع مخفي كهذا الدرع |