"كائن حي" - Translation from Arabic to Turkish

• bir organizma
• organizmanın
• bir canlının
• canlıya
• canlı bir
• yaşam formu
• bir canlıyı
• yaşayan şeyler
• canlı organizma
• organizmalarından
• yaşayan bir varlık
• canlıda

Size bir organizma tanıtmak istiyorum; Bir cıvık mantar, Physarum polycephalum.
أود أن أُعرفكم على كائن حي: وحلُُ عَفَن، فآيزيرم بولي سيفالم.

Bağımsız parçalardan oluşan bir organizma ama her biri önemli.
كائن حي من أجزاء منفصلة، لكن كل شخص مكانته مهمه

Bir katmanda köpek balığı dişi gördüğünüzü düşünün ve aşağısında daha önce görmediğiniz bir organizmanın fosili.
ترى أسنان سمك القرش في طبقة واحدة ومستحاثات كائن حي لم تكن قد رأيته من قبل تحت ذلك.

Başka bir canlının içinde yaşayan bir canlı.
إنه كائن حي يعيش في كائن حي آخر

Bu, yaşayan her canlıya başarılı atalarımızın kopmayan gen zincirinin miras kaldığı anlamına geliyor.
إنها تعني أن كل كائن حي باقِ الآن قد ورث جينات من خط مستمر من أسلاف ناجحين.

Şekil dönüştürücü demek, canlı bir şeyi, başka bir şeye dönüştüren şey demektir.
تغيير الشكل أعني به تحويل كائن حي إلي شي آخر مختلف

Bir trilyon yaşam formu var ama kütüphanede çıt yok.
مليون مليون كائن حي و الصمت في المكتبة

Tüm insanlığı seviyorsun ama ne var ki yaşayan tek bir canlıyı bir bireyi sevmekten acizsin.
انت تحب جميع البشر، حتى الأن انت غير قادر على ان احب فردا واحد كائن حي واحد.

yaşayan şeyler olduklarını, bir annenin karnında büyüdüklerini düşünmek hoşuma gidiyor.
كأنه كائن حي مثل نمو الطفل الرضيعِ داخل رحم الام ، السيد غروبر

Bir biobilgisayar. Yarı makina, yarı canlı organizma.
نعم ، كمبيوتر حيوي نصف آلة ، ونصف كائن حي

- Aynen. Gezegenin en güçlü organizmalarından oluşuyorlar.
يتخذون هيئة أقوى كائن حي على الكوكب

Demek oluyor ki bütün gezegen yaşayan bir varlık.
اذا هذا سيجعل هذا الكوكب كله الى كائن حي

diye de sorabilir. Sonuçta deney faresi, tüm organlarının içinde olduğu komple bir organizma.
لان الفأر كائن حي كامل، يحوي شبكات مرتبطة من الأجهزة المتفاعلة.

Yaşayan bir organizma gibi ama çok karmaşık teknolojiden oluşan bir yapı olacak.
ستبدو وكأنها كائن حي أكثر من كونها تكنولوجيا معقدة جداً.

Biyolojide herhangi bir yerde herhangi bir organizma için tek bir istisnası olmayan prensip düşünemiyorum.
لا استطيع تحديد قاعدة واحدة عامة لعلم الأحياء لم تخترق عن طريق كائن حي

Row-bot üç bölümden oluşur. Bu üç bölüm herhangi bir organizmanın bölümleri gibidir.
الروبوت المجدف مكون من ثلاث أجزاء، وهذه الثلاث أجزاء تشبه جداً أعضاء أي كائن حي

Buza gömülmüş uzaylı cesedinden çıkartılan bu organizmanın temel hücresi dünya dışı yaşamın bir kanıtı olabilir miydi?
كان كائن حي إستخرج من الجليد.. والذي قبر بجثة الفضائي.. الخلية الجرثومية ربما تشكل دليلاً لحياة خارج كوكبنا؟

Ya da başka bir canlının üstünde diyelim, saç biti gibi.
أو يعيش على كائن حي آخر مثل قمل الرأس

Denizdeki balık göklerdeki kuşlar ve yer üstünde hareket eden her canlıya hükmedin.
وسخر لهم الأسماك التي في البحار و الطيور في السماء وكل كائن حي يعيش على الأرض

Daha önce saçı olmayan canlı bir organizma üzerinde saç yetiştirdik.
لقد أصبح بإمكاننا بنجاح أن ننمي الشعر على كائن حي والذي لم يكن لديه شعر من قبل

Batıdan sana yaklaşan bir yaşam formu izliyorum.
أنا أتلقى كائن حي يتحرك نحوك من الغرب.

Hiç bir canlıyı öldürdünüz mü ?
هل قتلت يوما كائن حي ؟

Bu güneşin de diğer yaşayan şeyler gibi ilgi ve korumaya ihtiyacı olduğunu söyleyin.
أخبراهم فحسب ، أن هذه الشمس تحتاج إلى الرعاية والحماية كأي كائن حي آخر

Herhangi bir canlı organizma nüfuz ve nükleer asidofilik değişim çalışmalarını değerlendirmek olduğunu düşünün
تخيلي أنه يمكنك إختراق أي كائن حي وتقومي بعمل تغير حمضه النووي

Sadece yaşayan bir varlık olduğun için üzülüyorum.
أشعر بالقلق فقط لانك كائن حي

Bugün yaşayan hiç bir canlıda böyle bir zırh yok.
لا يوجد كائن حي في يومنا هذا لديه درع مخفي كهذا الدرع