Seninle ilgili bildiğim tek şey koca bir yalancı olduğun. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أنا متأكدٌ منه هو أنّكِ كاذبة لعينة |
Ama hiç arkadaşların onun nasıl bir yalancı olduğunu ortaya çıkarmaya çalışmadı mı? | Open Subtitles | لكن ألم يفعل أحد من أصدقائك أي شيء ليكشفوا كم كانت كاذبة ؟ |
Sana berbat bir yalancı olduğunu hiç söyleyen oldu mu? | Open Subtitles | هل اي شخص في أي وقت مضى اخبركي أنك كاذبة رهيب؟ |
Hiç olmamış. Eğer teyzesine dediği buysa, demek ki yalan söylemiş. | Open Subtitles | لم تحدث قط، إن كان هذا ما أخبرتها به فهي كاذبة |
Bunu kabul etmezsem yalan söylemiş olurum ama onunla olmak istemiyorum. | Open Subtitles | سأكون كاذبة ان لم اعترفلك لكن لا اريد ان اكون معه |
Sen ayıkken kötü bir yalancısın. Sarhoşken çok daha kötü bir yalancısın. | Open Subtitles | حسنٌ، أنتِ كاذبة فاشلة في إتّقاظكِ، وأكثر فشلاً في الكذب وأنتِ ثملة. |
Benden kurtulmak için yalan söyledin! yalancı ve alçaksın! | Open Subtitles | لقد كذبتِ حتى تتخلصين مني أنت كاذبة ومخادعة |
Leonard'ın suçlu olduğuna yemin etmeliydim. Sen de yalancı olduğumu ortaya çıkarmalıydın. | Open Subtitles | أننى أقسم أن ليونارد مذنب ثم تكشف أنت أننى كاذبة |
Bir yalancı ile başlamak. Güzel bir yalancı, ama buna rağmen bir yalancı. | Open Subtitles | كاذبة، لتبدأ مع كذبة جميلة لكن مع ذلك كاذبة |
Ya dürüst yaşlı bir hizmetçi ya da mutlu bir yalancı olacaksın! | Open Subtitles | اما ان تكونى عذراء عجوز امينة او كاذبة سعيدة |
adı çıkmış bir yalancı ve ayyaş olarak ünü... her yerde duyulmuş bu kadınla herhangi bir yere gitsin? | Open Subtitles | التي سمعتها معرفة في جميع الانحاء كمشهورة كاذبة وثملة؟ |
Ya hiç işin içinde değil, ya da tanıştığım en iyi yalancı. | Open Subtitles | أمّا هي بالفعل لا تعرف شيء أو هي أفضل كاذبة عرفتها |
O yalancı bir kaltak. Aklını çelmiş. | Open Subtitles | إنها كاذبة و قد إستطاعت ملء أذنيك بكلامها. |
Sayende insanlar hakkında hikâye uyduran koca şişko bir yalancı oldum. | Open Subtitles | بفضلك أستطيع أن أضع هذا أنني كاذبة كبيرة وأختلق القصص عن الناس |
Fahin ona yalancı dedi. | Open Subtitles | وانهم سيقبضون على عائلته وهو يخبرها بأنها كاذبة |
yalan beyanda bulunmak ve sahtekarlığa... karşı yasalar olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | أنا أدرك أن هناك قوانين ضد الاحتيال والإدلاء بأقوال كاذبة. |
yalan söylüyor olabilir, kendisinin bile orada olduğundan nasıl emin olabiliriz ki? | Open Subtitles | قد تكون كاذبة, و من قال بأنّها هي نفسها كانت هناك ؟ |
Bu da kapının bir ara açıldığı ve senin yalan söylediğin anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني ان الباب قد فُتِحَ في وقت ما ما يعني أنكِ كاذبة |
- Sen bir yalancısın. Her zaman öyleydin. | Open Subtitles | آه، أنت كاذبة، أنت كاذبة صغيرة دائماً كنت كذلك. |
Ve seninle yarım bile yatabildiğini söylersen, yalancısın demektir. | Open Subtitles | وإن قلتي بأنه ضاجعك حتى بالنصف فأنتي كاذبة |
Yaşlı rahibe hasta rahibenin Yalancının teki olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | و الراهبة العجوز تظن أن المريضة كاذبة كبيرة |
Tamam, bir yalancıyım. Ama abartmıyorum. | Open Subtitles | حسناً أنا كاذبة ولكنى لا أحب المبالغة فهذاماقد قاله. |
Tek sözüne inanma. yalancıdır. | Open Subtitles | لا تصدقي كلمة واحدة مما تقوله انها كاذبة |
Ödüller bir boka yaramaz. Çünkü siz yalancısınız. | Open Subtitles | حَسناً، جوائزكَ كلام فارغَ لأنك كاذبة |
Gerçek anıları sahte anılardan eksiksiz bir şekilde ayırt edemeyiz. | TED | لا يمكن أن نميز ذكريات حقيقية موثوقة من ذكريات كاذبة. |
Kim kitle imha silahları konusundaki yanlış iddialarla kandırıldığımızı düşünüyor? | Open Subtitles | من يؤمن بتعرضنا للخداع بادعاءات كاذبة عن أسلحة الدمار الشامل؟ |