O kadar fazla miktarda yumurta var ki ayı gibi büyük bir hayvan bile onları toplama zahmetine katlanıyor. | Open Subtitles | هناك كميات هائلة من بيوض الرنجة لدرجة أن حيوانا كبيرة كالدب سيجدها ذات قيمة تستحق أن يتناولها. |
Uykularım kaçıyor, üstelik ayı gibi uyurum. | Open Subtitles | كنت أعاني من الأرق بسببه وأنا أنام كالدب |
Bir ayı gibi dövüşmek zorundayım! | Open Subtitles | لكن على أن أقاتل كالدب المراهن عليه |
Ve sen de bu takıma bu şekilde koçluk yapmayacaksın! Eğer yarınki maçta pamuk şeker ve lolipoplarla dolu oyuncak bir ayı kadar efendi olmazsan kılımı bile kıpırdatmadan canına okurum! | Open Subtitles | وليس هكذا ستدرب الفريق ، في مباراة الغد إن لم تكن كالدب الطري بالحلوي والألعاب |
İngilizceden pek anlamaz. Ama ayı gibi çalışır. | Open Subtitles | هو لا يفهم الإنكليزية . لكنه يعمل كالدب |
ayı gibi. | Open Subtitles | مع كثير من الشعر على جسمه كالدب |
ayı gibi kürkle mi kaplısın? | Open Subtitles | هل أنت مكسوة بالشعر كالدب ؟ |
- Kıçına koltuk yayı kaçmış bir ayı gibi. | Open Subtitles | كالدب والربيع يصل لمؤخرته |
Bence sevimli adam. Üzgün bir ayı gibi. | Open Subtitles | -أظنه لطيف، كالدب الحزين |
Ancak bir ayı misali, savaşmalıyım ayakta kalıp. | Open Subtitles | ولكن كالدب المقدي علي أن أقاتل |
Melek kanatlı bir ayı. | Open Subtitles | كالدب بأجنحة ملائكية. |
Portekizcede Bernardo'nun "ayı kadar güçlü" demek olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرف أنه بالبرتغالية إسم برناردو " يعني قوي كالدب ؟ " |