ويكيبيديا

    "كالسابق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • eskisi gibi
        
    • Eskiden
        
    • önceki gibi
        
    • Aynı
        
    • olduğu gibi
        
    Özür dilemiştim ayrıca kabul et asla eskisi gibi koşamayacak. Open Subtitles حسناً، أناأعتذرت، و عليك أن تعترفي أنها لن تجري كالسابق.
    O yüzden kaybedersen, herkes eskisi gibi güçlü olmadığını düşünecek. Open Subtitles دعنا نفترض أنك تخسر بسبب الوزن هل سيعتقدوا أنك ضعفت أو لم تكن قوي كالسابق ؟ ولم تكن الملاكم ذاته ؟
    Yolun yukarısında tenise başladıklarından beri buraları eskisi gibi değil. Open Subtitles الأمر ليس كالسابق بعد أن قاموا بعمل بطولات التنس في الطريق
    Sen, ben, Yi Soo ve Do Jin'in Eskiden olduğu gibi rahat olabilmemizin tek yolu bu. Open Subtitles بهذه الطريقة ، أ،ا و دو جين و يي سو يمكننا أن نتقابل بحريه كالسابق.
    Aslında ben bir garsonluk işi umuyordum. Daha önceki gibi. Open Subtitles فى الحقيقة ، قد كنت أرغب فى وظيفة النادلة كالسابق
    Saldırıdan sonra, hiç Aynı olacağımı düşünmemiştim ve tanıdan sonra... Open Subtitles بعد الهجوم، لم أعتقد بأنني سأكون كالسابق و بعد التشخيص
    Futbol demek neden kriket oynamıyorsunuz, daha önceden olduğu gibi? Open Subtitles لعب الكرة ؟ لماذا لا تلعبون الكريكيت كالسابق ؟
    - Benim ne yaptığım önemsiz, bu at asla eskisi gibi olamaz. Open Subtitles موافقة؟ آني، مهما فعلت، هذا الحصانِ لَنْ يَكُونَ كالسابق
    Anladım. eskisi gibi simetrik olmayabilirmiş. Ama simetri her şey demek değil zaten Open Subtitles قالوا إنّه قد لا يكون متماثلاً كالسابق ولكن التماثل ليس كلّ شيئ
    Ama hastalandıktan sonra eskisi gibi işe yaramıyorlar gibi. Open Subtitles ولكن منذ أن اصبحتي مريضه لم يعد يعطي مفعول كالسابق
    Ve Başkanlığa oynarsam, biliyorum ki hayatım eskisi gibi olmayacak. Open Subtitles و إذا ترشحت للرئاسة فأنا أعلم أن حياتي لن تكون كالسابق أبدا
    Ben eskisi gibi 19 yaşımda değilim. Open Subtitles ،فلم أعد كالسابق ليس كما كنتُ قبل 19 عاما
    Babam araba kazasından sonra bir daha asla eskisi gibi olmadı. Open Subtitles أبي لم يعد كالسابق مذ تعرضه لحادث سير فقد كان يعاني من الحُبسَة، فقدان الذاكرة
    Duymak istemiyorum. Herşey eskisi gibi olmalı. Open Subtitles لا اريد السماع عن ذلك كل شئ يجب ان يكون كالسابق
    Restorasyon için üç ay kapalı kaldık ve insanlar eskisi gibi dışarıda yemek yemiyor. Evet, biliyorum. Open Subtitles كنّا مُغلقين لثلاثة أشهر لإعادة التنظيم، والناس لمْ يعودوا يأكلون كالسابق.
    O günden beri, hiç eskisi gibi olamadık. Open Subtitles لمْ تعد الأوضاع بيننا كالسابق منذ ذاك الحين.
    Düşündüğüm tek şey, bunun beni yok edeceğiydi. Hayatımın bir daha asla eskisi gibi olmayacağıydı. Open Subtitles لقد ظننت انه حطمني كما لو ان حياتي لن تكون كالسابق
    Bu gece bir film maratonu yaparız diye düşündük. Eskiden olduğu gibi. Open Subtitles لقد إفترضت أنه بإمكاننا عمل ليلة لسينما كالسابق
    Ama çoğu zaman kanepede uyuyor. Eskiden olduğu gibi. Open Subtitles لَكنَّه عادة ينام على الأريكة كالسابق
    Wraith üssünü, önceki gibi, uzaydan belirleyemedik böylece daha yakından bakmak için öncekiyle Aynı koordinatlara indik. Open Subtitles لا يمكننا التعرف على موقع قاعدة عمليات الريث من الفضاء كالسابق لذا نحن نحتاج للهبوط فى نفس الإحداثيات كالسابق لنرى المكان عن قرب
    Öyleyse önceki gibi doğal davranın. Open Subtitles في تلك الحالة، تصرف بعفوية كالسابق
    Eğer kalbimi alırlarsa diye korkuyorum seni yine Aynı şekilde sevemeyeceğim diye. Open Subtitles أخشى إذا أخذوا قلبي أن أعجز عن حبّك كالسابق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد