Ve sonunda, o zamanlar Birleşmiş Milletler idaresinde olan Kosova'daki B.M. 'e geçici görevli olarak görevlendirilmeye karar verdim. | TED | في نهاية المطاف، قررت أن ألتحق ببعثة الأمم المتحدثة العاملة في كوسوفو، التي كانت حينها تحت الإدارة الأممية. |
Esther'le hayatımda bir kez tanıştım ve o zamanlar daha çocuktu. | Open Subtitles | قابلت "إستر" مره واحده من قبل و كانت حينها مجرد طفله |
Esther'le hayatımda bir kez tanıştım ve o zamanlar daha çocuktu. | Open Subtitles | قابلت "إستر" مره واحده من قبل و كانت حينها مجرد طفله |
Ama karım -- o zamanlar kız arkadaşım -- bunu benim şimdiye dek yapabildiğimden çok daha iyi yapar. | TED | لكن زوجتي -التي كانت حينها صديقتي- تدبرت ذلك بطريقة أفضل مما أستطعت أن أقوم به على الاطلاق. |
Bir görevim yoktu, ya da ne olduğunu o zamanlar bilmiyordum ve... geri gönderilmiyordum, ben de şartlara uyum sağladım. | Open Subtitles | لم تكن لدي مهمة أو على الأقل لم أعرف ...ماذا كانت حينها لم أكن أُعاد |
Evet, o zamanlar garajda çalışıyorduk ama evet. | Open Subtitles | أجل، كانت حينها في مرآب، ولكن أجل |
o zamanlar nasıl da hayat doluydu. | Open Subtitles | كانت حينها مفعمة بالحياة |