ويكيبيديا

    "كانت رائحته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kokuyordu
        
    • kokusu aldım
        
    • kokuyorlardı
        
    • kokardı
        
    LN: Yanmış et gibi kokuyordu. TED لطيف ناصر: كانت رائحته تشبه اللحم المحروق.
    Bir kere Dünya'ya gitmiştim. Hava garip kokuyordu. Open Subtitles لقد زرت الارض مره والهواء كانت رائحته مضحكه
    Ananas. Ananas gibi kokuyordu. Open Subtitles الأناناس، لقد كانت رائحته شبيهة بالأناناس
    Gelişinin kokusu aldım, Clarice. Open Subtitles أنا كانت رائحته تجيء، كلاريس.
    Geçen gün, ayakkabılarına baktığımda... öyle kötü kokuyorlardı ki, onun için üzüldüm. Open Subtitles عندما رأيت حذائه بالمرة الماضية كانت رائحته كريهة جدا فشعرت نحوه بالأسى
    Eskiden bu balık ve motor yağı gibi kokardı. Open Subtitles كانت رائحته دائما كسمك الهلبوت وزيت المحركات.
    Gergin ve heyecanlıydı, beni biraz korkuttu ve gerçekten acayip kokuyordu. Open Subtitles حسناَ ، كان عصبي و متوتر و اصابني ببعض الذعر و كانت رائحته غريبة
    O zamankinden hiç farkı yoktu, aynı şekilde güzel kokuyordu. Open Subtitles لم يكن متغيرا حيث أنه لم يتغير قط و كانت رائحته جميلة كما هي
    Cabbage Patch Doll gibi tamamen talcum-y kokuyordu. Open Subtitles كانت رائحته تشبه مسحوق التجميل مثل دمية ملفوفة.
    Günlerdir yıkanmamış gibi kokuyordu. Open Subtitles . كانت رائحته وكأنّه لم يستحمْ منذ أيّام
    Ne kadar küçük olduğu önemli değil. Küçük şeyler; mesela sesi nasıldı veya nasıl kokuyordu veya... Open Subtitles لا يهم مدى صغر ما تتذكرينه، فالأمور الصغيرة ...مثل كيف بدا صوته أو كيف كانت رائحته أو
    "Yerken o kadar kötü mü kokuyordu?" Open Subtitles هل كانت رائحته سيئة عندما أكلته
    Leş gibi içki kokuyordu. Open Subtitles كانت رائحته كريهة بسبب الكحول.
    Küçük bok parçalarını kemiriyormuş gibi kokuyordu. Open Subtitles - هَلْ تَربّيني؟ هو كانت رائحته مثل هي كَانتْ تَقْضمُ على القِطَعِ الصَغيرةِ مِنْ التغوّطِ.
    Erasmus'a karşı oynadığımız maçtan sonraki soyunma odası gibi kokuyordu. Open Subtitles كانت رائحته كغرفة الملابس بعد تلك المباراة أمام (إراسموس)
    Onu attım Ekşi kokuyordu. Open Subtitles هو فاسد كانت رائحته.
    - Taze ekmek kokusu aldım. Open Subtitles - أنا خبز جديد كانت رائحته.
    Geçen gün, ayakkabılarına baktığımda... öyle kötü kokuyorlardı ki, onun için üzüldüm. Open Subtitles عندما رأيت حذائه بالمرة الماضية كانت رائحته كريهة جدا فشعرت نحوه بالأسى
    Bir garip kokuyorlardı. Open Subtitles كانت رائحته مشكوكاً فيها
    - Harika kokuyorlardı. Open Subtitles - كانت رائحته جميلة.
    Her zaman silhat esansı gibi kokardı, ve annem ondan nefret ederdi. Open Subtitles كانت رائحته دائماً كرائحة عطر البتشول وأمي كرهتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد