ويكيبيديا

    "كانت طريقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir yoldu
        
    • şekli
        
    • bir yoluydu
        
    • bir yöntemdi
        
    • un yöntemi
        
    • yolu buydu
        
    • yoluydu işte
        
    Arabayla ilgili soruyu cevaplamaktan kaçmak için harika bir yoldu. Open Subtitles كانت طريقة غريبة فى الهروب من سؤال ابى عن السيارة؟
    Bu ebebeynlerin hangi devlet okulunun çocukları için uygun olduğuna karar vermelerine yardım edecek bir yoldu. TED لقد كانت طريقة يستطيع من خلاله الآباء معرفة ما هي المدارس العمومية الأحسن لأطفالهم.
    Sence bu düzgün bir veda şekli mi? Open Subtitles أتعتقد أن تلك كانت طريقة لائقة لتقول وداعا؟
    Bu, ülkesinde istikrar oluşturmanın acımasızca bir yoluydu. Open Subtitles كانت طريقة قاسية جداً لتحقيق الاستقرار في بلاده
    Dünyayı şekillendiren süreçleri anlayabilmek için ücra yerlere gidip elleri kirletmek yeni bir yöntemdi. Open Subtitles الذهاب إلي أماكن متطرفة و تلويث اليدين كانت طريقة جديدة لمحاولة فهم العمليات التي شكلت الأرض
    Buffon'un yöntemi büyük ölçüde hatalı da olsa bu sebeple ondan bize kalanları küçümsemek kaba bir davranış olur. Open Subtitles كانت طريقة بوفون علي درجة كبيرة من عدم الدقة إنها تجربة فظة انتقصت من تراثه
    Sanırım onlarla başetme yolu buydu. Open Subtitles أعتقد أنّ تلك كانت طريقة تعامله مع مشكلته!
    Erkeklerle bir tanışma yoluydu işte. Open Subtitles لقد كانت طريقة بسيطة للتعرُف على الرجال
    Yani bu, binayı betimlemek ve tasarımlamak için bir yoldu, ama tabii ki deneyimleri paylaşmak için de. TED لذا فإنها كانت طريقة لرسم المبنى وتصميمه، ولكن بالطبع أيضًا لتوصيل تلك التجارب ببعضها.
    Bu öyle harika bir yoldu ki -- yani, böyle Java kitapları yapmaları gerek, ve bir programı öğrenmekle ilgili bir sorunumuz olmadı. TED كانت طريقة مثالية ل.. أقصد، يجب أن يكتبوا كتب الجافا بهذه الطريقة و لن تكون لدينا مشكلة في تعلم أي برنامج.
    Ödevleri düzenlemek için çok pratik ve eğlenceli bir yoldu. Open Subtitles لقد كانت طريقة ممتعة وعملية لتنضيم أعمال المدرسة
    Bize yardım etmeye çalışmak bankanın güvenlik sistemini kontrol etmek için akıllıca bir yoldu. Open Subtitles محاولة مساعدتنا كانت طريقة ذكية، لإكتشاف النظام الأمني للبنك.
    - Kendimi tanıtmak için biraz sakarca bir yoldu. Open Subtitles - - لقد كانت طريقة خرقاء لأعرف عن نفسي بها.
    Sus payını ödemek için kusursuz bir yoldu. Open Subtitles كانت طريقة ممتازة لمعالجة الدفاعات
    Söyleme şekli bir garipti. Open Subtitles كانت طريقة قوله لذلك غريبة.
    Hayır, konuşma şekli. Open Subtitles كلا، لقد كانت طريقة حديثه..
    Tekamüle ulaşmanın yaramaz bir yoluydu, ama biz onu kabullendik, çünkü hepimiz onu anladık, ve hatırlabildiğim kadarıyla ilk defa bu yolsuzluğa karşı büyük çaplı kitlesel protestolar vardı. TED كانت طريقة سيئة للحصول على النضج، ولكن حصلنا عليها، لأننا جميعاً فهمناها، و للمرة الأولى التي أستطيع فيها أن أتذكر، كانت هناك احتجاجات جماهيرية ضد هذا الفساد.
    Kendi parasını kazanmasına izin vermenin bir yoluydu. Buna gücüm yetiyordu. Open Subtitles كانت طريقة لجعله يجني نقوده الخاصة
    Birbirimizi tanımak için eğlenceli bir yöntemdi. Open Subtitles . هذه كانت طريقة مسلية لنتعرف على بعضنا
    Eliot'un yöntemi yeniden yapılandırma. Onların anlaşmaları gayrimenkule yatırım ve gayrimenküllerinin yerini almak. Open Subtitles كانت طريقة إليوت هيكلة الاستثمار العقاري الخاصة
    Yaptığım şey yüzünden hayatıma devam edebilmemin tek yolu buydu. Open Subtitles أن تلك كانت طريقة لتتعايش مع مافعلته.
    Beni ne kadar sevdiğini anlatmanın, kendince bir yoluydu işte. Open Subtitles كانت طريقة ليعبّر لي.. عن مدى حبّه لي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد