O arabanın arkasına geldiğimde gördüğüm şey hayatta karşıma çıkan en zor şeydi. | Open Subtitles | عندما أتيت لك خلف تلك السيارة لقد كان أصعب شىء على أن أسمعة |
Uzun çalışma saatleri. Eskiden okulda komi olarak çalışırdım, çalıştığım en zor işti. | Open Subtitles | كنتُ أنظّف الطاولات بنادي المدرسة ولقد كان أصعب عملٍ قمتُ به حدّ الآن. |
Benim için en zor şey bağımsızlığımı kaybetmek olmuştu. | TED | كان أصعب شيء بالنسبة لي هو فقدان استقلاليتي. |
Charlie'ye güle güle demek düşündüğümden daha zor oldu. | Open Subtitles | آه، حسناً من الواضح أن الوداع مع تشارلي كان أصعب مما كنت أتخيل |
Ancak ikisinin de düşündüğünden Çok daha zor oldu bu. | Open Subtitles | وهذا في الحقيقة كان أصعب مما تخيلوا |
Bağımsız bir sanatçı olarak albüm yayınlamak bugün olduğundan çok daha zordu, hem bilinirlik açısından, hem de pazarlama açısından. | TED | إن إصدار باقة كفنان مستقل، كان أصعب بكثير مما هو عليه هذه الأيام، سواء من حيث سماعها أو مجرد توزيعها. |
Hayalimdeki işi bırakmak, şimdiye kadar yaptığım en zor şeydi. | Open Subtitles | ترك عمل الأحلام كان أصعب أمر فعلته في حياتي |
Seni bilmek istiyorum size vazgeçerek şimdiye kadar yapmak zorunda en zor karar oldu. | Open Subtitles | أريدك أن تعرفي أن فقدانك كان أصعب قرار فعلته بحياتي |
en zor yol buydu ama onun elinden gelen tek şeydi. | Open Subtitles | كان أصعب طريقة ولكنها كانت الطريقة الوحيدة |
Bu, sekiz yıldır Jackass'teki en zor günümdü. | Open Subtitles | لقد كان أصعب يوماً في حياتي أنني مع المغفلون منذ ثمانية سنوات |
Onu bırakmak hayatımda yaptığım en zor şeydi. | Open Subtitles | لقد كان أصعب شيء قُمتُ به تركتهم يأخذونه |
Çocuklarını yolculuğa getiren ilk kişi bendim bence turnenin en zor tarafı, ailenden uzakta olmak. | Open Subtitles | كان أول من أخذ أطفالي في الطريق وأعتقد أن هذا ما كان أصعب جزء من جولة. ويجري بعيداً عن عائلتك. |
Verdiğim en zor karardı ama yapmak zorunda olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | كان أصعب قرار قمت به على الاطلاق , لكنى كنت أعلم أنه علىّ أن أفعل ذلك. |
Senin için en zor kısım hangisi oldu? | Open Subtitles | ماذا كان أصعب شقٍّ عليكِ حينما فقدتِ والدكِ؟ |
Hayatımda verdiğim en zor karardı. Yapmak istememiştim. | Open Subtitles | كان أصعب قرار في عمري، لم أشأ القيام بذلك |
Bu gece evden eşyalarımı toplamak yaptığım en zor şeylerden biriydi. | Open Subtitles | ثم العودة للعهد الليلة كان أصعب شيء كان لعي فعله |
Seninle olmamak, yaptığım en zor şeydi. | Open Subtitles | عدم البقاء معك كان أصعب شيء توجب علي فعله. |
Ama ona veda etmek tahmin ettiğimden daha zor oldu. | Open Subtitles | لكن هذا الوداع كان أصعب مما تخيلته |
Kusura bakma, pusulayı almak düşündüğümden zor oldu. | Open Subtitles | -آسف ، إستعادة البوصلة كان أصعب مما تصورت |
Ama inan bana sandığından çok daha zordu. | Open Subtitles | لكن يجب أن تثقي بي، كان أصعب مما تعتقدين. |
Benim için de çok zordu, hatta benim için ondan daha da zordu sanırım. | Open Subtitles | كما كان من الصعب بالنسبة لي اعتقد انه كان أصعب مئة مرة بالنسبة له |