Aslında kafası ta başından beri onun içindeydi. | Open Subtitles | في الواقع رأسها كان بداخل جسدها طوال الوقت. |
Yarım saat öncesine kadar çantanın içindeydi, sana yemin ederim. | Open Subtitles | لقد كان بداخل الحقيبة منذ نصف ساعة، أقسم لك. |
Kelepçeleri takıp beni dışarı çıkardı ama Profesör Stoddart'ı bulduğumda zaten evin içindeydi. | Open Subtitles | قام بتقييدي، وصحبني للخارج لكنه كان بداخل المنزل صلاً (عندما وجدت الأستاذ (ستودارت |
Adam kafamın içindeydi. | Open Subtitles | لقد كان بداخل عقلي |
Bir beton bloğunun içindeydi. | Open Subtitles | كان بداخل قالب اسمنتى |
Reva'dan geriye kalan tek varlığım o dört duvarın içindeydi. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تبقى لي من (ريفا) كان بداخل تلك الجدران |
Bomba patladığında Kagame binanın içindeydi. | Open Subtitles | كاغامي) كان بداخل المبنى) لحظة إنفجاره |