Bu yerin gerçekten özel olduğunu düşünen ilk kişinin ben olmadığını da fark ettim. | TED | أدركت أيضا أنني لم أكن أول شخص إعتقد بأن هذا المكان كان حقًا خاصاً. |
Abimle tanışmak için gerçekten harika bir yoldu. | Open Subtitles | لقد كان حقًا أسلوبًا لطيفًا أقابل به أخي |
Ayrıca Dr.Bob Stern, Dr. Robert Cantu ile çalıştık ki onlar gerçekten desteklediğim hayalimdeki bilim insanı takımıydı. | TED | عملنا أيضًا مع الدكتور "بوب ستيرن" والدكتور "روبرت كانتو" كان حقًا فريق أحلامي المكون من العلماء الذين أساعدهم. |
Eğer gerçekten bize zarar vermek niyetinde değilse kendi halkına teslim olur ve sonuçlarıyla yüzleşir. | Open Subtitles | -إذ كان حقًا لن يضرنا" ،" "حينها سيسلم نفسه لشعبه، و يواجه العواقب، وإذا رفض ذلك،" |
Peki ya gerçekten O'nun hakkında söylenen şeyler doğruysa? | Open Subtitles | ولكن ماذا لو كان حقًا ما يدعي أنه عليه؟ |
Eğer sizi kızdıran gerçekten bu yozlaşma ise, | Open Subtitles | إن كان حقًا ظلم الفساد ما يزعجك |
Bu gerçekten o adamsa neden eve baskın yapmadık? | Open Subtitles | إذا كان حقًا هذا الرجل، لماذا هاجمتوهم؟ |
Bu gerçekten o adamsa neden eve baskın yapmadık? | Open Subtitles | إذا كان حقًا هذا الرجل، لماذا هاجمتوهم؟ |
gerçekten güzel zamanlardı. | TED | لقد كان حقًا وقتًا جميلًا |
Bu sefer, sözlerimi gerçekten dinliyordu. | Open Subtitles | لمرة واحدة، كان حقًا يستمع لي |
gerçekten de, eğer bu L ise... | Open Subtitles | هذا صحيح. إن كان حقًا إل.. |
gerçekten çok kötü oldu. | Open Subtitles | ذلك كان حقًا اسوأ شي لعمله. |
gerçekten harikaydı. | Open Subtitles | هذا كان رائعًا حقا، كان حقًا... |
Beyaz olan gerçekten donanmadansa 43 milyon dolarımız olabilir. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}إذا كان حقًا ذا الشعر الناعم في البحرية الأمريكية ستزداد أموالنا بقيمة 43 مليون دولار. |
gerçekten tatlı bir adamdı. | Open Subtitles | لقد كان حقًا رجلا مرحا. |
- gerçekten iyi bir tercihti. | Open Subtitles | - لقد كان حقًا اختيار جيد. |