Sadece çatışmaktan çok korkuyordu, ta ki sessiz kalmaktan daha çok korkana dek. | TED | لكنه كان خائفا جدًا من المواجهة، إلى أن أصبح أخيرًا خائفًا من الصمت. |
O kadar endişeliydi ki eşinin eposta adresinden bana yazdı çünkü telefon konuşmasının takip edilebileceğinden korkuyordu. | TED | لقد كان قلقاً، فأرسل لي راسلني من البريد الإلكتروني الخاص بزوجته لأنه كان خائفا من تتبع المكالمات الهاتفية. |
Onu burada bırakacağımızdan korkuyordu. Kendi etti. | Open Subtitles | لقد كان خائفا من تركه هنا لقد جعل هذا أمرا حقيقيا |
korkmuştu. Kızın olduğu odadan çıktı, Mike, ve çok korkmuştu. | Open Subtitles | لقد كان خائفا ولقد حاول الخروج من الغرفة وهو مرعوب |
Gerçekten o kadar korkmuştu ki... kendini tutamayıp dağılıverdi. | Open Subtitles | أعنى بداخله كان خائفا حقا فانكسر مثل العصا المتعفنة |
Aslında bir kez Stephen King benzinliğimize uğramıştı ama insanlar onunla konuşmaya korktu. | Open Subtitles | لقد مر ستيفن كينج عندنا مرة ولكن الجميع كان خائفا من التحدث إليه |
Çok heyecanlı ya da korkmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد انه كان خائفا او شيء من ذلك القبيل |
Baban, güçlerinden korktuğu için sana söylememiş. | Open Subtitles | لم يقل لك أباك هذا لأنه كان خائفا من قواك |
Onu siste göremedim ama yaklaştığında o benden korkuyordu. | Open Subtitles | أنا لم أستطع أن أراه خلال الضباب ولكن عندما إقتربت كان خائفا منى |
Ama bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. korkuyordu. | Open Subtitles | لكن لا أعتقد أنها فكرة جيده, لقد كان خائفا |
Hayır. O sadece, hepimizin teorisine inanmaya başlamamızdan korkuyordu. | Open Subtitles | لا ، لقد كان خائفا فقط من أن نقتنع بتظريتها |
Köpek onları kovalıyordu, ama annem köpekten korkuyordu. | Open Subtitles | قال إن الكلب تطاردهم ولكنه كان خائفا من أمي الكلب |
Ayrıca MOSSAD'tan da korkuyordu. İsrail gizli polisinden. | Open Subtitles | وكما انه كان خائفا من ، الشرطة السرية الإسرائيلية الموساد |
Onun, kendisine sen aptalsın demesinden ve onu uzaklara göndermesinden çok korkuyordu. | Open Subtitles | لقد كان خائفا أنها ستقول أنه يتصرف بغباء و تصرفه بعيدا |
Ona parayı kim ödediyse artık, ölümden çok onlardan korkuyordu. | Open Subtitles | أيّا يكون من دفع له فقد كان خائفا أكثر منه عن الموت |
Hedefin ben olduğumu kabul etti ama onu kiralayan adamın kim olduğunu söylemeye ölesiye korkuyordu. | Open Subtitles | اعترف أخيرا أني كنت الهدف لكنه كان خائفا جدا على الإفصاح عمّن استأجره |
Gerçekten o kadar korkmuştu ki... kendini tutamayıp dağılıverdi. | Open Subtitles | أعنى بداخله كان خائفا حقا فانكسر مثل العصا المتعفنة |
O sokakta, camlardan birinde çıplak ve güzel bir beyaz kız göreceğimden korkmuştu. | Open Subtitles | كان خائفا أن اكشف أمر الفتاة البيضاء العارية في ذلك المنزل |
Todd Carter gibi zengin bir beyaz bile bunu aşmaya korkmuştu. | Open Subtitles | السود في أمريكا يعملون في كلا الأمرين حتى الرجل الأبيض الغني مثل تود كارتر كان خائفا لمعارضة ذلك |
General, ona güvenmeyeceğimizden korkmuştu ... eğer geride bir aile bıraktığını bilirsek. | Open Subtitles | سيدي، كان خائفا أن لا نثق به إذا علمنا أن له أسرة هناك |
Cezası boyunca teröristler için olduğu söylenen gizli hapishaneye gönderilmekten korktu. | TED | أثناء إصدار الحكم عليه، كان خائفا أن يتم إرساله إلى سجن سري يشاع أنه يضم الإرهابيين. |
Duncan, Lucy'ye bir şeyler söylediği için Stone korktu. | Open Subtitles | كان خائفا ان دانكان ربما يكون قد أخبرها بشياء |
Sanki birileri bir şeyler hatırlayacağından korkmuş gibi. | Open Subtitles | يبدو أن شخصا ما كان خائفا أنها قد تتذكر المزيد |
Niye? Diyorsun ki öldürülen bu oğlanın bildikleri varmış ama benden korktuğu için konuşamamış. | Open Subtitles | لأنه كان يعرف الأشياء التي قد تورط لي لكنه كان خائفا جدا الحديث. |