ويكيبيديا

    "كان لا بدّ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerekti
        
    • zorundaydım
        
    • zorunda kaldık
        
    Harika bir annesin ve çocuklarını hiçbir zaman istismar etmezsin, o yüzden kendimi frenlemem gerekti. TED أنت أم رائعة والتي لا يمكنها أن تستغلّ أبناءها بأي شكل من الأشكال، لذلك كان لا بدّ أن أتوقف وأراجع نفسي.
    Evet. Ama İsa gibi yazabilmek için önce İsa olmam gerekti. Open Subtitles نعم، لكن قبل أنا يمكن أن أكتب مثل السيد المسيح، أنا كان لا بدّ أن أصبحه،
    Cenazeden hemen sonra ayrılmam gerekti, üzgünüm. Open Subtitles آسف أنا كان لا بدّ أن أنصرفّ بهذا السرعة بعد الجنازة.
    Hitler'den bir hoşçakal hediyesi. Ona bir söz vermek zorundaydım. Open Subtitles هدية وداع من هتلر كان لا بدّ أن أعده بشيء
    Hitler'den bir hoşçakal hediyesi. Ona bir söz vermek zorundaydım. Open Subtitles هدية وداع من هتلر كان لا بدّ أن أعده بشيء
    Şey, seni görmek zorundaydım kapıya vurdum, cevap veren olmadı. Open Subtitles حسنا، كان لا بدّ أن أراك000 لذا طرقت الباب لكن لا أحد أجاب
    Hemen gemiyi terketmek zorunda kaldık Open Subtitles كان لا بدّ أن نخلّى الباخرة في أسرع وقت ممكن
    Yaşlı sürtük sıktı. Onu başımızdan atmak zorunda kaldık. Open Subtitles العجوز العاهرة كان لا بدّ علينا أن ننبذها.
    Anne Lively'den kurtulman gerekti, ki bu da bir sorun çıkardı: Open Subtitles لذا كان لا بدّ أن تتخلّص من آن لايفلي كان لا بدّ أن تسكتها لكن هذه مشكلة
    İnanmayacaksınız ama... şehre ulaşmak için suyun altından geçmemiz gerekti. Open Subtitles وأنت لن تصدق هذا لكنّنا كان لا بدّ أن نذهب تحت الماء للوصول إلى المدينة
    Bence gizli bir komployu çözmek üzereydin ve seni susturmaları gerekti. Open Subtitles أصبحت قريب جدا إلى بعض النوع مؤامرة سرية، وهم كان لا بدّ أن يغلقوك.
    ..."Bu Constance değil." demem gerekti. Open Subtitles كان لا بدّ أن أبقى أخبر نفسي أنها ليست كونستانس فقط واحدة أخرى
    Bunun için oğlunu pazarlaman gerekti ama başardın. Open Subtitles كان لا بدّ أن تقّود طفلك ليفعلها ، لكنك تمكنت منها.
    Herşeyden önce paçayı kurtarmak zorundaydım değilmi? Open Subtitles كان لا بدّ أن أنقذ نفسي مـن ذلك، أليـس كـذلك؟
    - Dinle. Gelmek zorundaydım. - Pislik, sırada ben varım. Open Subtitles أنظري، أنا آسف، كان لا بدّ أن آتي أيها الوغد، أنا التالي
    - Dinle. Gelmek zorundaydım. - Pislik, sırada ben varım. Open Subtitles أنظري، أنا آسف، كان لا بدّ أن آتي أيها الوغد، أنا التالي
    Kendimi incitmek zorundaydım... ve kırmızı pabuç giyiyorum. Open Subtitles كان لا بدّ أن آذي نفسي وألبس احذية حمراء
    "...kendi başımın çaresine bakmak için elimden geleni yapmak zorundaydım." Open Subtitles كان لا بدّ أن أتدبّر الأمر بقدر ما استطيع وان اُساعد نفسي
    Biri bıraktı ve hepimiz bırakmak zorunda kaldık. Open Subtitles شخص ما كان سيتركه وبعد ذلك كلنا كان لا بدّ أن نتركه
    Son dakikada David i buraya getirmek zorunda kaldık. Open Subtitles كان لا بدّ أن نأتي بديفيد في اللحظة الأخيرة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد