ويكيبيديا

    "كان لديكم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • varsa
        
    • olsaydı
        
    Yüreklerinizde biraz merhamet varsa bizimle birleşin ve bu kavgaya son verin. Open Subtitles لو كان لديكم أي شفقة في قلوبكم إذاً سوف تقابلونا وتوقفون القتال
    Özel bir şeyiniz varsa, onu paylaşmak, saklamak ya da sizin kadar yetenekli olmayan diğer eziklere üzülmek zorunda değilsiniz. Open Subtitles إذا كان لديكم شيء مميز ليس عليكم أن تشاركوه أو إخفاءه أو تشعرون بالأسى على الخاسرين الذين ليسوا موهوبين مثلكم
    Ve eğer bununla ilgili bir probleminiz varsa, yeni bir pilot bulabilirsiniz. Open Subtitles وإذا كان لديكم مشكلة في ذلك، يمكنكم العثور على ملاح آخر فحسب.
    Sorularınız varsa, tereddüt etmeden bize yazabilir ve bu adresten ulaşabilirsiniz. TED إذا كان لديكم أي أسئلة أخرى، لا تترددوا في الكتابة لنا والإتصال بنا على هذا العنوان.
    Burada hasar varsa, Alzheimer'da olduğu gibi, arabayı park ettiğiniz yer dahil hiçbir şeyi hatırlayamazsınız. TED إن كان لديكم ضرر هنا، مثلما في الزهايمر، لا يمكنكم تذكر أشياء بما في ذلك أين ركنتم سيارتكم.
    Elleriniz havada kalsın eğer yeterli yaşam sigortanız varsa. TED أبقوا أيديكم لفوق إذا كان لديكم تامين حياة كاف.
    Benim için bu böyleydi, çocuklarınız için böyle ve eğer kardeşiniz varsa sizin için de öyle. TED كان أمرا حقيقيا بالنسبة لي، وهو حقيقي لأطفالكم وإذا كان لديكم أشقاء، هو حقيقي بالنسبة لكم.
    Eğer günümüze dair gerçeğe dayalı bir dünya görüşünüz varsa, gelecekte ne olacağını anlamak için bir fırsatınız olabilir. TED إذا كان لديكم وجهة نظر للواقع اليوم، قد يكون لديكم فرصة لفهم ما سيأتي بعد ذلك في المستقبل.
    Önerilere açığım, şimdi değil tabii ama bu şanlı mağluplardan oluşan harika ekiple neler yapabileceğimiz hakkında bir fikriniz varsa daha sonra bana mail atabilirsiniz. TED لذا رجاء قدموا اقتراحاتكم، ليس الآن، ولكن بالبريد الإلكتروني، إذا كان لديكم فكرة عن ما يمكن أن نفعله مع هذا الفريق الهائل من الخاسرين الرائعين.
    O halde, yapılacak işiniz varsa ve bir şey yapması gereken insanlara ihtiyacınız varsa, daha iyi bir yol var. TED فإذا كان لديكم ما تفعلونه وتحتاجون لأشخاص لفعله، هناك طريقةٌ أفضل.
    Eğer imkânınız varsa mavi olanları almayın. TED إذا كان لديكم الخيار، لا تشتروا المصابيح الزرقاء.
    Eğer telefonunuzda veya bilgisayarınızda stalker programı varsa orada birinin var olup olmadığını bilmek gerçekten çok zor. TED اتضح بأنه إذا كان لديكم برنامج ترصد على حاسوبكم أو هاتفكم، يكون من الصعب جداً تحديد وجوده في الجهاز.
    İşte derin bir matematiksel gerçek -- eğer iki sayı varsa, şu üç şeyden biri doğru olmalı. TED إذاً إليكم حقيقة رياضية عميقة.. إذا كان لديكم رقمين، واحد من ثلاثة أشياء يجب أن يكون صحيحاً.
    Bunu çözmek için fikri olan birileri varsa da onu dinlemekten mutluluk duyarız. TED و إذا كان لديكم أفكار تساعدنا في حل ذلك يسعدنا أن نسمعها.
    Yaş varsa gözlerinizde, hazır olun dökmeye. Open Subtitles لو كان لديكم دموع.. فاستعدوا لذرفها الآن
    Eğer aklınızın bir köşesinde mantıklı şüphe varsa, en ufak bir şüphe o zaman sanığın suçsuz olduğuna dair karar vermelisiniz. Open Subtitles إن كان لديكم شك معقول في كون المتهم مذنباً شك مُبرر - عندها يجب أن تقدموا قراراً بأن المتهم غير مذنب
    Ama şimdi, şu Şerifinize dönersek ki elbette onun aleyhine bir şey söylemek istemem ama çevrenizde kurtulmak istediğiniz itler varsa niçin onun evine götürüp, bununla baş edebiliyor mu diye bakmıyorsunuz. Open Subtitles لكن الآن ، إن مأموركم هذا بالطبع لا أريد قول شئ ضده لكن إذا كان لديكم أى مغفل تريدون التخلص منه
    Aklın varsa sen de gelirsin. Sıkı tutun. Üç deyince! Open Subtitles و اذا كان لديكم حس بالمنطق فسترافقوننا امسكها جيدا عند 3
    Yeteri kadar paranız varsa, bir tekne alabilirsiniz. Open Subtitles يمكنكم من هناك تأمين مركباً، إن كان لديكم المال الكافي.
    Eğer erzak pulunuz varsa, bugün şanslı gününüz demektir. Open Subtitles لو كان لديكم ختم الحصة التموينية، فإن اليوم يوم سعدكم
    Daha fazla hizmetkarımız olsaydı, belki de müzakerelerinizde daha başarılı olabilirdiniz. Open Subtitles ربما لو كان لديكم المزيد من الموظفين ستكونان اكثر نجاحاً بمفاوضاتكم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد