Eğer söyleyecek bir şeyin varsa şimdi tam zamanı . | Open Subtitles | إذا كان لديكِ أى شيئ لتقوليه فالآن هو الوقت المناسب |
Eğer vaktiniz varsa size yeni çıkan bir ürünümüzü tanıtmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أعرض عليكِ منتجاً جديداً، إن كان لديكِ بعض الوقت. |
Diyet kola, sarımsaklı humus, ve yeni TV Rehberi, varsa tabi. | Open Subtitles | صودا الحمية وسلطة الحمص بالثوم ودليل التلفاز الجديد إن كان لديكِ |
Geçen hafta kafanda çok fazla sorun varmış gibi geldi bana. | Open Subtitles | يبدو لي أنه كان لديكِ العديد من الأسئلة الأسبوع الماضي |
Evet, ama görünüşe göre bir süredir bu sizde varmış. | Open Subtitles | أجل، لكن من الواضح أنّه كان لديكِ منذ فترة |
Ve senin süper güçlerin vardı ama ben seni nasıl yeneceğimden emindim. | Open Subtitles | , و كان لديكِ قدرات خارقة و كنت أعرف كيف أهزمكِ |
Kendine saklayıp da söylemediğin bir şey varsa hemen söylemen gerek. | Open Subtitles | ،إن كان لديكِ شيءٌ لتقوليه، شيءٌ كتمتِه .فيجب أن تقوليه الآن |
O yüzden benden sakladığın muhteşem sihirlerin varsa ortaya çıkarmanın zamanıdır. | Open Subtitles | لذا، لو كان لديكِ أيّ سحر تُخفينهُ الآن سيكون الوقت لإستخدامه. |
Şarkı söyleme konusunda serbest bir tanımınız varsa bunu şarkı söylemek diyebilirsiniz. | Open Subtitles | اذا كان لديكِ مفهوماً واسعاً حول الغناء الغير جيّد يمكنكِ تسميته غناءاً |
Ancak bakmaya cesaretin varsa nefesini kesecek olan harika şeyler göreceksin. | Open Subtitles | و إذا كان لديكِ فقط الشجاعة للنظر سترين مُعجزات ستخطِفُ أنفاسكِ |
Evet, paran varsa insanlara her şeyi yaptırmak mümkün. | Open Subtitles | أعتقد أنه إذا كان لديكِ المال فتستطيعين أقناع الناس بفعل أى شئ |
Amerikan pratik zekân varsa, başka bir şey gerekmez. | Open Subtitles | لو كان لديكِ ذكاء لن تحتاجي آي شيء آخر الحقيقة البسيطة هي ، عندما تسوء الأمور |
Gidecek bir yerin varsa seni bırakabilirim. | Open Subtitles | إذا كان لديكِ مكان لتذهبي إليه, يمكنني أن أوصلكِ. |
varsa, sıcak su içine bir dilim limon. | Open Subtitles | سأتناول ماءاً ساخناً مع الليمون لو كان لديكِ |
Eğer bir yüzlüğün varsa, sana 50 veriyorum ve 50 daha bozuk olarak 100 eder. | Open Subtitles | إن كان لديكِ مئة سأعطيكِ خمسين والخمسين الأخرى على شكل فكة فيصبح لديكِ مئة |
Bakın bayan, eğer bir sorununuz varsa, gidin dedikodu grubunuza anlatın, tamam mı? | Open Subtitles | إسمعي، يا سيّدتي إذا كان لديكِ مشكلة فأوصليه إلى المختصّين، حسناً؟ |
Geminin kayıtlarına göre, Marsilya'da 24 saatlik bir izniniz varmış. | Open Subtitles | وفقاً لسجل السفينة، كان لديكِ 24 ساعة راحة في "مارسيليا". |
Sanırım kibirli, bencil ve kontrolcü bir annen varmış ve sen kendinde çekip gidebilecek gücü bulmuşsun. | Open Subtitles | أخمّن أنّه كان لديكِ أمّ أنانيّة، لا تُطاق، مُحبّة للسيطرة، وقد وجدتِ القوّة للإبتعاد عنها. |
Uzun zamandan beri tek taraflı sevdiğin biri varmış. | Open Subtitles | قلت بأنه كان لديكِ حب منذ زمن بعيد من طرف واحد ؟ |
Hep vardı ama zaman geçtikçe daha da güzelleşmiş. | Open Subtitles | أعني, لطالما كان لديكِ لكنه يضعف مع تقدم العمر |
Ve dinle beni, eğer senin de konuşmak istediğin bir hastan varsa... | Open Subtitles | و مهلاً ، استمعي إلىّ إذا كان لديكِ أى مرضى ، تحتاجين إلى التحدث بشأنهم |