Ama, es kaza Bu doğruysa, söylemek zorunda olduğu şeyi bilmem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لكن، إن كان هذا صحيحاً فيجدر بي أن أصغِ لما يريد أن يقوله |
Bu doğruysa o zaman neden diğer CEO adaylarıyla görüşüyorsun? | Open Subtitles | ولكن اذا كان هذا صحيحاً لما تقابلين العديد من المرشحين؟ |
Eğer Bu doğruysa, doğru olması gereken birkaç şey daha var. | TED | وان كان هذا صحيحاً .. فهناك امرين آخرين صحيحين |
Velev ki bu doğru olsun. O hâlde birer canlı kukla mı oluyoruz? | Open Subtitles | ، إن كان هذا صحيحاً فهل نحن عبارةٌ عن دمى من لحوم ؟ |
Eğer bu doğru olsaydı kalırdım. | Open Subtitles | لو كان هذا صحيحاً لبقيت ولكن أعلم بأنه ليس صحيح |
Ve eğer Bu doğruysa, yine aynı Tanrı insan ruhundaki neşe ve coşkuyu da biliyor olmalı. | TED | وإذا كان هذا صحيحاً, فلابد أن الرب يعلم أيضاً البهجة والفرحة الخاصتين بالروح البشرية أيضاً. |
Gerçekten Bu doğruysa, Biyolojik olarak dünyanın gençleştirilmesinde saklı olan şey var mıdır? | TED | إذا كان هذا صحيحاً فهل يؤثّر ذلك على إعادة تأهيل الدّماغ |
Yani, eğer Bu doğruysa, neden 151 zihinden sadece dördünü ele geçirebildik? | TED | إذاً ، إذا كان هذا صحيحاً ، فلماذا حصلنا على إنتباه أربعةٍ فقط من بين 151 ؟ |
Eğer Bu doğruysa tahmininden de büyük birşey yakaladık. | Open Subtitles | إذا كان هذا صحيحاً , فستكون اموالاً أكثر مما تظنين |
"Bu doğruysa, onların haklılığını sergileme konusunda | Open Subtitles | إذا كان هذا صحيحاً فإنك مدركٌ بأننا كنّا |
Eğer Bu doğruysa elbette yasal işlemlerin yapılması gerekecek. | Open Subtitles | إذا كان هذا صحيحاً فهو يتعارض من عدد من قوانين الإتحاد وأيضاً البند 27 للإتحاد.. |
Bu doğruysa neden müvekkillerim için üzülerek uykularımı kaçırayım? | Open Subtitles | إن كان هذا صحيحاً ، لماذا أستيقظ قلقاً على عملائى؟ |
Eğer Bu doğruysa kurbanımız sigorta parası biriktiriyordur. | Open Subtitles | إذا كان هذا صحيحاً,الضحية يحصل على مال التأمين |
yani, eğer Bu doğruysa, bu neden bu kadar zor oluyor? | Open Subtitles | أعني ، إن كان هذا صحيحاً فلماذا يجب أن يكون بهذه الصعوبة ؟ |
bu doğru olsa bile, Başkan'ı aramadan önce bir durum oluşturmamız gerekiyor. | Open Subtitles | حتى و إن كان هذا صحيحاً علينا بناء قضية محكمة قبلما نتصل بالرئيس |
bu doğru olsa bile yanlış zaman çizgisinde yaşıyoruz. | Open Subtitles | لكن إذا كان هذا صحيحاً إذاَ نحن نعيش في الخط الزمني الخاطئ |
bu doğru olsaydı ve kesinlikle mantıklı olurdu sence bunun doğru olduğunu sana söyleyebilir miydim? | Open Subtitles | إن كان هذا صحيحاً حقاً، وهذا ممكن منطقياً فهل تعتقدين أن بإمكاني إخبارك بأن هذا صحيح؟ |
bu doğru ise komuta babamı ve diğer tüm mahkûmları havaya uçurmak üzere ve bunu durdurmak için elimden hiçbir şey gelmiyor. | Open Subtitles | ولو كان هذا صحيحاً فإن القيادة على وشك أن تفجر .. أبي |
Eğer bu doğru olsaydı buraya benimle konuşmaya gelmezdin. | Open Subtitles | إن كان هذا صحيحاً لم تكن لتأتي لتتحدث معي |
O zaman, neden nasıl Titans yenmek için bana söyleme, doğru olduğunu olur? | Open Subtitles | حسناً ، إذا كان هذا صحيحاً ، فلماذا لا تقول لي كيف نقضي على الجبابرة ؟ |
Eğer bunlar doğruysa acaba bu konuda ne yapabiliriz? | Open Subtitles | إذا كان هذا صحيحاً ما الذي يمكننا فعله بشان ذلك ؟ |