Sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama dün gece Bir kaza oldu. | Open Subtitles | لا اعرف كيف اخبرك بذلك ولكن الليلة الماضية كان هناك حادث |
Ve bu şekilde sadece üç yıl önce Bir kaza oldu. | Open Subtitles | حتى قبل ثلاث سنوات كان هناك حادث واحد من هذا القبيل. |
Yolun aşağısında Bir kaza oldu. 9 kişi öldü. | Open Subtitles | نعم,كان هناك حادث تحطم حافلة بأعلى الطريق,حوالي تسعة أشخاص ماتوا |
- JFK'de bir kaza olmuş. | Open Subtitles | لماذا؟ كان هناك حادث تحطم طائرة في مطار جون كنيدي. |
Ve kabul ettiler, bu yeri gördüğüm andan bir sonra göreceğim an arasında, dehşet bir kaza olmuş. Yaşlı bir adam uyuya kalmış, ve batteniyesi kendisini sıcak tutsun diye yaktığı ateşin içine düşmüş. | TED | ولقد وافقوا، وبين الوقت الذي رأيت فيه هذا المكان والمرة التالية التي ذهبت فيها، كان هناك حادث فظيع. رجل كبير في السن، غلبه النعاس، وقام أبنه برمي مقلاة في اللحاف ليجعله يحس بالدفء ، ما أشعل حريقاً. |
Havalimanından dönerken bir olay oldu. | Open Subtitles | كان هناك حادث وقع على . الطريق من المطار |
Bugün Magnascopics Laboratuvarı'nda bir kaza vardı. | Open Subtitles | كان هناك حادث اليوم في مختبر ماجناسكوبيس |
Ayrıca, Patron, geçen bahar Kabil yakınında bir olay olmuş. | Open Subtitles | أيضا لقد كان هناك حادث قرب كابول فى الربيع الماضى |
Kan bir kaza olduğunu işaret eder ama eğer bir araç kontrolünü kaybedip kapıya çarptıysa kan neden burada? | Open Subtitles | الدماء تشير الى انه ربما كان هناك حادث لكن ان كانت الحافلة فقدت السيطرة و تحطمت من خلال البوابة لماذا يوجد دماء هنا ؟ |
Bir kaza oldu, ve zamanında yetişemedim. | Open Subtitles | كان هناك حادث و لم أصل هناك في الوقت المحدد |
Bir kaza oldu, ve zamanında yetişemedim. | Open Subtitles | كان هناك حادث و لم أصل هناك في الوقت المحدد |
Bunu nasıl anlatacağımı bilemiyorum, Efendim ama, Bir kaza oldu. | Open Subtitles | لست متأكدا ً بالضبط كيف أوضّحه ، سيدي لكن كان هناك حادث |
Evet, Bir kaza oldu. | Open Subtitles | نعم، كان هناك حادث . سقطت صديقي، أسفل الدرج و |
Yakınlarda makina bölümünde Bir kaza oldu. | Open Subtitles | كان هناك حادث في الآونة الأخيرة في واحدة من حظائر الجهاز. |
- Verecektim ama küçük Bir kaza oldu. | Open Subtitles | - أنا كنت سافعل، لكن كان هناك حادث بسيط. |
bir kaza olmuş. Adam ölmüş. | Open Subtitles | لقد كان هناك حادث وسقط من الشاحنه ومات |
Bir gece, korkunç bir kaza olmuş. | Open Subtitles | وذات ليلة، كان هناك حادث فظيع. |
bir kaza olmuş. detayları bende bilmiyorum | Open Subtitles | كان هناك حادث انا ليس لدي جميع التفاصيل |
Üniversitedeyken, ufak bir olay oldu. | Open Subtitles | أثناء الكلية، كان هناك حادث صغير. |
Geçtiğimiz Nisan ayında bir olay oldu. | Open Subtitles | شهر أبريل الماضي، كان هناك حادث |
Şehirde bir kaza vardı ve onu orada gördüm. | Open Subtitles | كان هناك حادث تصادم بالمدينة.. ورأيته هناك |
- Dün gece talihsiz bir olay olmuş. | Open Subtitles | كان هناك حادث مؤسف في تقسيم العينات الليلة الماضية. |
Kayıt dışı olarak bir kaza olduğunu ve araştırma yapıldığını söyledi. | Open Subtitles | وقال بشكل غير رسمي، كان هناك حادث وتحقيق. |