Sadece Charleston'u aradığını ve Tom Mason'a bir mesajı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فقط انه كان يبحث عن تشارلستون وان لديه رساله لتوم مايسون |
Ben odada temizlik yapıyorken oradaydı. Bir şey aradığını söylemişti ama bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد رأيته عندما كنت أنظف و قال أنه كان يبحث عن شئ ما |
Belki bu delikten bakıyordu. | Open Subtitles | ربما كان يبحث من خلال هذا الثقب. ولكن ما هو انه يبحث في؟ |
Kalacak yer arayan birini arıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يبحث عن أي شخص يحتاج إلى مكان ليبقى فيه |
Eğer beni Pennsylvania'da arıyor olsaydı, senin ofisini gizlice dinlerdi. | Open Subtitles | إذا كان يبحث عنى فى بنسلفانيا بالتأكيد كان يراقب مكتبك |
Evet, onu gördüğü ilk dakikadan itibaren yazarın, aradığı kadın olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | أجل من اللحظة التي رأها عرف أنها السيدة المدخنةالتي كان يبحث عنها |
Kilit tanığımızla mı yattın? Savcılık bunu mu araştırıyormuş? | Open Subtitles | ـ أنتِ نمتِ مع شاهد رئيسى فى قضية ـ من كان يبحث فيها؟ |
Görgü tanığı dedi ki bir barı dağıtmış ve genç bir çifti arıyormuş. | Open Subtitles | قال شاهد العيان أن الهندي أطلق النار بحانة وأنه كان يبحث عن زوجين |
Kamata mahallesinde bir yer bakıyormuş, doğru mu? | Open Subtitles | كان هنا بالأمس قال أنه كان يبحث عن منزل في كاماتا |
Rozetime bahse girerim ki, kim yaptıysa belirli bir şeyin peşindeydi. | Open Subtitles | حسنًا أراهن على شارتي أن أي من فعل ذلك كان يبحث عن شيء على وجه الخصوص |
Earl Basset'i aradığını söylediğinde, yakaladığım fırsatı gördüm ve de işsizdim. | Open Subtitles | عندما قال بانه كان يبحث عن ايرل باسيت علمت بان فرصة كانت تقترب , وانا كنت حاضرا. |
Bana Meimei ile Moudan'ın aynı kız olduğunu ve onu aradığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرني بأن ،ميمي هي ماودان الفتاة التي كان يبحث عنها |
Vidocq'un cam fabrikasında kimi aradığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف عن من كان يبحث فيدوك في مصنع الزجاج |
Kemik için heyecanlanmış köpek gibi suya bakıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يبحث في المياه مثل كلب مجنون يسعى وراء عظمة يا رجل |
Yani o öldürülmeden önceki gece olan partinin resimlerine bakıyordu. | Open Subtitles | هو كان يبحث عن صور للحفله .في الليله التي سبقت مقتله |
Pantolonunu indirdiğinden ve küpesini arayan kızdan bahsetme dedi. | Open Subtitles | عن بنطلونه المسدل حتى قدميه وعن الفتاة التى كان يبحث عن حلقها |
Havuz bakıcısı sizi arıyor, Bay Heep. Birazdan geleceğinizi söyledim. | Open Subtitles | رجل المسبح كان يبحث عنك قلت له أنك ستأتي قريباً |
Beni bağlayıp işkence yaptıran adam buydu işte. Hepsi de seni aradığı için. | Open Subtitles | هذا هو الرجل الذي قيّدني وقام بتعذيبي، كلّ هذا لأنه كان يبحث عنكَ. |
Birileri o tünelde ortaya çıkmadan önce bu kişileri araştırıyormuş. | Open Subtitles | يبدو ان شخص ما كان يبحث في هؤلاء المفقودين. قبل ان يظهروا في النفق |
Ona karşı ayaklanma çıkaran kayıp koyununu arıyormuş. | Open Subtitles | كان يبحث عن اغنامه الضائعة التي تدافعت فوقه |
Sanırım pencereden Phoebe'ye bakıyormuş ve sonra silah atışlarının ışıklarını görünce polise haber vermiş. | Open Subtitles | خمّن من كان يبحث عن فيبي من تلك النافذة, وثم اتصل بالطوارئ عندا استوعب أنها طلقات نار |
Bir hazinenin peşindeydi ve ben de onun görevini tamamlamaya geldim. | Open Subtitles | لقد كان يبحث عن كنز و.. لقد اتيت لاكمل مهمته |
Bir isim aradı, görmeyince sevindi. | Open Subtitles | هناك اسم كان يبحث عنه وشعر بالارتياح عندما لم يجده |
Atilla bize saldırmak için bir bahane arıyordu ve sayende bir bahanesi oldu. | Open Subtitles | أتيلا كان يبحث عن ذريعة للهجوم علينا وانت أعطيتيه واحدة. |
Westen Anson'ın ölmesini isteyenleri araştırıyor. | Open Subtitles | ويستن كان يبحث عن رجال يريدون أستون ميتاً |